Toplu ulaşımda balık istifi seyahat! Yavaş’tan Ankaralıya yeni işkence modeli!

Göreve geldiği günden beri Ankaralılara yapmadığı işkenceyi bırakmayan CHP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, yeni bir işkence modeli geliştirdi. Yavaş’ın geliştirdiği modelin adı ise toplu ulaşımda balık istifi seyahat olarak nitelendirildi. Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren belediye otobüsleri, Ankaralıları perişan etmeye başladı. Aksayan sefer saatleri ve buna bağlı olarak duraklarda yaşanan yoğunluk sebebi ile vatandaşlar balık istifi seyahat etmek zorunda kalıyor. Özellikle okulların açılması ile mesai başlangıcı ve bitimlerinde Keçiören başta olmak üzere Ankara’nın birçok ilçesinde yetersiz otobüs seferleri yüzünden halk perişan olur. ABB’nin 153 hattına konuyla ilgili her gün onlarca şikayet gelirken ABB Başkanı Mansur Yavaş ve liyakatsiz ekibinin konuyu göz ardı etmesine Ankaralılardan tepki yağdı. “YETERSİZ OTOBÜS SAYISINDAN DOLAYI İNSANLAR BALIK İSTİFİ SEYEHAT EDİYOR” Ankara’da öğrenci olan Yasin Kartal ve Yusuf Aktürk, “Toplu ulaşım konusunda büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Ne yazık ki çok kalabalık oluyor. Sefer saatleri konusunda da büyük sorunlarımız var. Özellikle mesai başlangıcı ve mesai bitiminde yetersiz otobüs sayılarından dolayı herkes balık istifi seyahat etmek zorunda kalıyor. Otobüsler 20-30 dakika arasında geliyor. Bu süre zarfı içerisinde güzergâh üzerindeki bütün duraklarda yoğunluk oluşuyor. Keçiören Atapark’ta yaşanan yoğunluğu herkes bilir. Bugün ABB’nin garajında parasızlıktan bakımı yapılamayan 150 otobüs çürümeye terk edilmiş. Kos koca ABB bu otobüslerin tamamını yaptıracak bütçeye sahip değilse bile 10-15 tanesini hizmete sokabilir. Bu bile Ankaralıların işini kolaylaştırır.” dediler. “150 OTOBÜSE BAKAMAYAN ANKARA’YA NASIL BAKSIN” Vatandaş Adnan Ayhan, “Mesai saatlerinde ulaşım büyük sıkıntılara sebep oluyor. Otobüs sayıları ne yazık ki yetersiz. Bu sebepten dolayı kalabalık ve yoğunluk oluşuyor. Nüfusu az olan yerlere körüklü otobüsler verilirken Keçiören gibi kalabalık bölgelere ise çoğunlukla normal otobüs gönderiyorlar. ABB bünyesinde 150 otobüse bakabilecek kapasite yok mu? O kadar asıp kestiler seçimden önce. “Biz böyle tasarruf ettik, biz şöyle kar ettik, 450 otobüs aldık’ vs. dediler. 150 otobüse bakamayan adam Ankara’ya nasıl baksın. Bu otobüslerin garajda çürütülmesi yanlış. Benim, çocuklarımın vergisiyle alındı onlar. Hani Sayın Yavaş tüyü bitmemiş yetim hakkı yemeyecekti? Bu hak değil mi? Milleti böyle sefil etmek revamı?” şeklinde konuştu. “YENİ OTOBÜS ALMAKLA SORUN ÇÖZÜLMÜYOR” İbrahim Yılmaz da, “Çok yoğun, otobüsler zamanında gelmiyor, sefer sayıları az. 150 otobüsün garajda çürümeye terk edilmesi milli servetin boşa gitmesidir. Bu otobüsler hizmet için kullanılsa bu kadar yoğunluk olmaz. 4 buçuk yılda bu konu ile alakalı hiçbir adım atılmadı. Sadece yeni otobüs almakla bu görüldüğü gibi sorun çözülmüyor.” İfadelerini kullandı. “YAVAŞ BİR KERE TOPLU ULAŞIMA BİNSE ÇEKTİĞİMİZ ÇİLEYİ ANLAR” Emel Doğramacı da, “Akşam mesai dönüş saatlerinde otobüs seferleri biraz daha çoğaltılırsa insanlar balık istifi gitmekten kurtulur. Bugün metrolarda, otobüslerde sefer saatlerinin aksaması normal değil. Belediye bu konuyu nasıl göz ardı ediyor anlamak imkansız. Vatandaş olarak bu konuya ilişkin kendi adıma birçok şikayet ilettim. Ama 153’te şikayetlerimizi alan arkadaşlar sadece bizi dinlemekle yetiniyorlar. Hala bu konu ile alakalı bir çözüm üretilemedi. ABB gibi bir belediyenin 150 otobüsü garajında çürütmesi israfın en büyüğüdür. Mansur Yavaş, israfa savaş açmıştı, tasarruf ediyordu. Böyle mi oluyor tasarruf. Mansur Yavaş bir gün bizim gibi otobüse binse yaşadığımız çileyi anlayacak. İstediği her yere özel araçla gittiği için vatandaşın ne çektiği çok umurunda değil anladığımız kadarıyla. Ayrıca Yavaş, kadınların akşam 19.00’dan sonra istediği yerde inebileceklerini söylemişti. Ancak bu vaadi de ne yazık ki havada kaldı. Şoförlere bu talebimizi ilettiğimiz zaman cevap olarak ‘İki adım yürüyemiyor musun’ cevabını alıyoruz. Bizi bir dövmedikleri kalıyor. Ben bir kere istediğim yerde inemedim.” dedi. “YAVAŞ SINIFTA KALDI” Emre Yavuz, “Öğrenciliğimi burada bitirdim. Şu anda da Ankara’da yaşamaya devam ediyorum. Öğrenciliğime başladığım günden bitirdiğim güne kadar Ankara’da hiçbir şey değişmedi. Metro ve otobüsler çok kalabalık. Vatandaşa daha iyi ulaşım hizmeti vermek için bunların sayılarının artırılması gerekiyor. Fiyatları hiç söylemiyorum zaten. Türkiye’nin en pahalısını kullanıyoruz. Aktarma hakkımızı da elimizden aldılar. Ayrıca bu kadar yoğunluğa rağmen 150 otobüs garajda neden bekletiliyor anlamadım. Türkiye’nin en çok bütçesine sahip. Bu bütçeye rağmen bu otobüslerin bakımını yaptırmak bu kadar zor olmamalı. Yavaş toplu taşıma hizmetinde ne yazık ki sınıfta kaldı” ifadeleri ile tepki gösterdi. “SEÇİMDEN ÖNEC HAVALİMANI METROSU DEDİ TEK BİR KAZMA BİLE VURMADI” Hikmet Göksu da, “Sabah erken saatleri ve akşam mesai bitiminde yaşanan yoğunluk artık canımıza yetti. Ek sefer çıkarmıyorlar. Bazı duraklarda otobüsler geç geliyor. Bazı duraklarda arka arkaya 3-4 tane geliyor sonra 1 saat arayla geliyor. Pursaklar’a gidip gelmek bizim için eziyet. Tam bir rezillik. Yıllardır Pursaklar’a oturarak gittiğimi hatırlamam. Vatandaşı mağdur etmek ABB’ye yakışmıyor. Yavaş seçimden önce Havalimanı metrosu sözü vermişti. O Pursaklar istikametini çok rahatlatacak bir projeydi. Ama aradan geçen zaman rağmen hala bir kazma bile vurulmadı. O bölge protokol bölgesi. İnsanlar orada büyük sıkıntılar çekiyor.” şeklinde konuştu. “YAVAŞ ANKARALILARI CEZALANDIRIYOR” Yalçın Gökçenoğlu ise, “Baz hatlarda körüklü otobüslerin 3-4 tanesi aynı anda duraklara girip çıkıyor. En öndeki bütün yolcuları alıyor. Arkadan gelenler boş dönüyor. Bu otobüslerin hepsinin aynı anda peronlardan çıkmasının ne anlamı var? Bu konuda artık şikayet belirtmekten yorulduk. EGO şoförleri de çok vurdum duymaz. Ankara’da birçok hatta da otobüs eksiği var. 40-50 dakikada bir otobüs geliyor. 4 buçuk yılda ABB’nin bu sorunlarla alakalı bir işlem yaptığını da görmedim. Her zaman işi ehline vermek en doğrusudur. ABB’de kurumsallık kalmadı. Bürokratların iş bildiğini düşünmüyorum. Kuzey Ankara’dan Kızılay’a gelmek bizim için çile. Otobüslerin sefer sayılarını ayarlamayı bile beceremeyen bir yönetim var Ankara’da. Türkiye’nin en büyük bütçesi ABB’de buna rağmen otobüsler garajlarda çürütülüyor. Adrese teslim ihaleler yapana kadar, vasıfsız adamları işe alana kadar bu otobüsleri yaptırsınlar. Koca bir bütçe boşa gidiyor. Yavaş Ankaralıları cezalandırıyor.” dedi. KUTU… KUTU… KUTU… ABB BAŞKANI MANSUR YAVAŞ’A SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN DE TEPKİ YAĞDI Yavaş’a sosyal medya hesabı üzerinden tepki gösteren Mete Yüksel isimli bir vatandaş, “Hayatımda gördüğüm en saçma uygulama EGO uygulaması. Sürekli geliyor gösteriyor ama gelmiyor otobüsler. Gecenin bu vaktinde bu soğukta 1,5 saattir otobüs bekliyorum sözde gelecek olan otobüsleri ve sürekli olarak aynı durumu yaşıyorum” ifadelerini kullandı. Bedirhan Abasız ise, “2023 yılı yeni işkence modeli Ankara’da EGO otobüsleri ile yolculuk etme” dedi. Veysel Öz ise şunları söyledi; “EGO otobüsleri kafalarına göre sefer iptal ediyor, yolcu almadan kalkıyor, erken kalkıyor, saatleri değiştiriyor. Son 6 ayda belki 15 defa şikayette bulundum, hiçbirinde sorunu çözmediler. EGO, şikayet ile alakası olmayan salakça cevaplar veriyor. Bu iş mahkemede çözülecek.”