Dâvâsını satanlar, avucunu yaladı

Seçime kendi logo ve adayları ile gireceklerini açıklayan Saadet Partisi, DEVA Partisi, DP ve Gelecek Partisi resmen CHP’nin kuklası oldu. Meclis’te grup kurmayı hayal eden minikler, CHP’nin layık gördüğü 3-5 vekil ile avuçlarını yaladı. Sözde muhafazakâr çizgide siyaset yaptıklarını öne süren ve yakın zamana kadar parti logoları ve kendi adaylarıyla sandığa gideceklerini açıklayan zilletin % 1’lik ortaklarının maskesi, CHP’nin milletvekili aday listesinin açıklanmasıyla bir kez düştü. ‘İttifak içinde ittifak’ girişimleri başarısız olan ve tek başına vekil çıkaramayacaklarını gören 7’li koalisyonun minik ortakları Saadet Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti ve Gelecek Partisi, 3-5 vekil uğruna davasını sattı. AK Parti’nin başarılarını kendi hanesine yazan ve “Anadolu’ya çıkarım ve sadece ‘Esselamun Aleyküm’ derim, bütün Anadolu’yu ayağa kaldırırım” şeklinde üst perdeden laflar eden Ahmet Davutoğlu ile ‘kendimize güvenimiz tam” diyen Ali Babacan ve Temel Karamollaoğlu, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun kendilerine reva gördüğü birkaç vekile razı oldu. Dağ fare doğurdu Meclis’te grup kuracak kadar milletvekili hayali kurarken avuçlarını yalayan minik ortaklar hayal kırıklığı yaşarken, arka bahçesi konumundaki gazeteler, “titiz hesap listeleri” ve “adaylarımız belli oldu” şeklindeki coşkudan uzak haberlerle rahatsızlıklarını dile getirdi. Başta 60 yıllık ideolojik birikime sahip SP olmak üzere zilletin ufak ortaklarının tabanlarını, Müslümanlara kan kusturan ve listesinin ön sıralarına FETÖ’cülere, PKK sevicilerine ve LGBTİ destekçilerine peşkeş çeken CHP’ye oy vermeye ikna edemeyeceği ifade edilirken, “Ömrümüz CHP’lilerle mücadele ile geçti” diyen Davutoğlu, Babacan ve Karamollaoğlu’nun itibarları sıfırlanacağı kaydedildi. Şer ittifakına payanda olan ve iradelerini ile seçmen kitlesini CHP’ye ipotek ettirirken minik ortakların trajik halini değerlendiren gazeteci ve siyaset bilimciler, Akit’e özel açıklamada bulundu. Kimler kimlerle Gazeteci Şükrü Sak, şunları dile getirdi: “İkbal hesapları ile kendi partisine ve liderine ihanet eden adamların adım adım sona doğru giden ‘ibretlik ve hazin’ hallerini hep birlikte izliyoruz. Bunlar AK Parti’den hangi gerekçelerle ayrılmışlardı, hatırlayan var mı? Dün ‘nankörlük’ eden bu adamlar, bugün kendi kendilerini ‘inkâr’ etme noktasına geldiler. Yıllarca ‘milli değerleri’ savunan adamlar, bir ânda açıklanan listelerde LGBT’lilerle, PKK sevicilerle ve FETÖ ağzıyla konuşanlarla yan yana düştüler. Ne utanç verici bir durum değil mi? Biz, ‘yok artık bu kadar da düşemezler’ dedikçe, bunlar daha da düştü! 3-5 milletvekilliği uğruna kendi ‘değerlerini’ de sattılar. Ne diyelim, yazıklar olsun! Millet İttifakı’ denilen bu ucube yapı içindeki ‘doku uyuşmazlığı’ ve milletvekili pazarlıkları utanç verici boyutlara ulaştı. Koltuk ve makam pazarlıklarının yanı sıra, CHP tabanının bu ‘AKP’lileri’ istiskâl etmesi, onları reddetmesi de içinde bulundukları rezil durumun ‘bonusu’ gibi duruyor! Farklı bahanelerle ayrılıp parti kuran bu adamlar, resmen rezil oldular. Kendi yayın organları dahi listeleri adeta gizlemek istercesine küçük gördüler.” 1 vekillik oyları yok Siyaset Bilimci ve Hukukçu Mehmet Kırmızı da şunları söyledi: “Merhum Erbakan’ın emaneti SP ancak 5 vekil çıkarabiliyor. DEVA ve Gelecek partisi 10 vekili aşamıyor. Bu 3 parti başından beri iradelerini Kılıçdaroğlu’nun şahsına ipotek ettirmiş durumdalar. Bunu cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde, Meral Akşener’in masadan kalkıp geri dönmesinde ve son olarak açıklanan listelerde görmüş olduk. 41 ilde kendi listelerini çıkaracaklarını ve kendi logosuyla seçime gireceklerini açıklayan Babacan ile 1 Kasım seçimlerinde yüzde 49,5 oyu kendisinin aldığını dile getiren Davutoğlu, aday olamadıkları gibi CHP listesinden milletvekili çıkarmaya razı oldu. Vekil çıkaramayacaklarını görünce, ‘ortak çalışma’ adı altında bir maskenin arkasına saklanıp, sanki bir birliktelik yapıyorlarmış gibi davranıyorlar. İstatistiklere bakıldığında hiçbiri vekil çıkaramıyor. İttifak içinde oldukları için baraj sorunları yok ama bu partilerin İstanbul’da vekil çıkarmaya yetecek yüz bin dahi oyları yok. Bu yüzden tabanlarının inandığı değerleri ayaklar altına alan ve aile yapısını hedef alan LGBTİ destekçileriyle, HDP ve FETÖ’yle birlikte hareket ediyorlar. ABD ve İsrail ile aynı saftalar. Erdoğan nefreti gözlerini bürümüş durumda.”