İcazetin yolu Pensilvanya’dan geçti

Henüz ortak aday açıklanmadığı halde 6’lı masanın potansiyel cumhurbaşkanı adayı gibi hareket eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ABD ziyareti sırasında 8 saat boyunca sırra kadem basması kafaları karıştırdı. Bay Kemal’in ortadan kaybolduğu o sürenin detaylarını açıklanmasını isteyen gazeteciler, uçağa binmek yerine güzergahında Pensilvanya olacak şekilde karayolunu seçen Kılıçdaroğlu’nun “icazet görüşmesini” sırlarla dolu o “8 saat”te yaptığı iddiasında bulundular. Zillet ittifakının ortak adayı gibi hareket eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Amerika’ya yaptığı “bilim ve teknoloji” görünümlü izacet ziyareti bu kez de nerede olduğu sır gibi saklanan esrarengiz 8 saatle çalkalanıyor. New York’taki temaslarının ardından hava yolu ile Washington’a gitmesi planlanan Kılıçdaroğlu’nun uçak biletini yakarak ve yanında götürdüğü fondaş gazetecileri atlatarak 8 saat boyunca sırra kadem basması esrar perdesini korurken, CHP liderinin tercih ettiği güzergâhta FETÖ terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen’in ininin bulunduğu Pensilvanya’nın olması soru işaretlerine neden oldu. Kılıçdaroğlu’nun sır gibi saklanan o sürede kimlerle hangi görüşmeleri yaptığı gizemini korurken, konuyla ilgili Akit’te konuşan gazeteciler, Kılıçdaroğlu’nun icazet için Pensilvanya’ya saptığı görüşünü ortaya attılar. “Adaylığını onaylattı” Gazeteci Yazar Fuat Uğur, “Sayın Kılıçdaroğlu hakkında ortada çok karanlık bir zaman dilimi var. Ortada böyle bir zaman dilimi olunca da politik fikir yürütücüleri, ‘Kılıçdaroğlu burada kiminle görüştü’ diye bir sorgulama yapıyorlar. Bu soruların cevapların olmaması, daha doğrusu bu soruları soracak yanında bir gazeteci götürmemesi de son derece ilginç. Onlar da habersizler. Bu zaman zarfında ne Kılıçdaroğlu’nun ne yaptığı hakkında fikir sahibi değiller. Bu 8 saatlik yolculuğun bir perdeleme trafiği olduğunu düşünüyorum. Oraya gidiş nedeni bellidir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı meselesidir. Kemal Kılıçdaroğlu adaylığını onaylatmak için oraya gitmiştir. Onaylatmak içinde onay merci ile mutlaka görüşeceği baştan beri belliydi. Orada, yurt dışındaki FETÖ yayın organlarının ifade ettiğine göre de Kemal Kılıçdaroğlu anladığım kadarıyla adaylığını onaylattı. Çünkü öyle izlenimler alıyorum yazılardan” dedi. Uğur şöyle devam etti: “Kemal Kılıçdaroğlu kasım ayında, ‘her şey açık açık ortaya çıkacak’ demişti. Bunu söylemesinin nedeni şu: ‘Evet onay aldım.’ Bunu rahatlıkla söyleyebildiğine göre, Kılıçdaroğlu’nun istediği onayı aldığının göstergesidir. Türkiye’de böyle şeyleri söylemek komplo teoriciliği ile açıklanabiliyor. Bu çıkarımları komplo teorisi nitelendirenlere gülüyorum. Hayatımızın komplo teorileriyle geçtiğini, komplo teorilerinin 100 yıl boyunca teker teker hayata geçtiğini görmüş Türk vatandaşları olarak bunun bir komplo teorisi olmadığını hepimiz buz gibi biliyoruz. Neyin ne olduğunu, kimin kimle görüştüğünü, ne maksatla görüştüğünü gayet iyi anlıyoruz, idrak ediyoruz. Dolayısıyla Amerika’dan icazet almış bir Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’ye dönecek ve aday olacak. Bunun aksi olur mu bunu zaman gösterecek tabii ki. Ben olacağını zannetmiyorum.” Görüşmenin gerçekleştiği saat Araştırmacı Yazar Zihni Çakır ise, “Beraberinde götürdüğü gazeteciler nihayetinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun zihniyetine destek veren ve AK Parti iktidarı ile Cumhur İttifakı’nın yıkılması için her türlü manipülasyona imza atan isimler. Kılıçdaroğlu’nun kendi medyasında bile ‘fiyasko’ olarak nitelendirilen Amerika temasları sırasında bu gazetecilerden 8 saat gizli bir zamanının olması gerçekten manidar” ifadelerini kullandı. “Kılıçdaroğlu’nun Amerika’ya niye gittiğini siyasetle ufak da olsa ilgilenen herkes biliyor” diyen Çakır, şunları söyledi: “Millet ittifakının cumhurbaşkanı adayının belirleneceği, adayın isminin fısıldanacağı bir ziyaret. Bu bağlamda Kılıçdaroğlu’nun başını çektiği ittifakın bileşenlerine baktığımızda sadece İyi Parti, SP, DEVA, DP ve Gelecek Partisi yok içerisinde. HDP zaten malum fakat bunların dışında FETÖ ve PKK gibi bileşenleri de var o ittifakın. Bu organik olmasa da fikri bir birliktelik. Amaç ve hedeflenen sonuç birlikteliği söz konusu. Haliyle bu ittifakın mutabakata varacağı bir aday arayışı, bu bileşenlerin tamamın beslendiği Amerika’da gerçekleşmesi gayet doğal. Ben o 8 saatin, bu ittifakın içerisinde örtülü şekilde yer alan FETÖ ve PKK’nın mensuplarıyla yapılan gizli bir görüşmenin gerçekleştiği saat olduğu kanısındayım.” “Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti öncesinde çok tartışılmıştı. Kimlerle görüşecek? Fetullahçılarla görüşecek mi? Firar etmiş CHP’li vekil vardı, onunla görüşecek mi? soruları gündeme gelmişti“ diyen Gazeteci Yazar Murat Özer, şunları söyledi: “Kılıçdaroğlu da hiçbir siyasi ile görüşmeyeceğini söylemişti. Sonra yanında getirdiği bir uçak dolusu insanı bir kenara bırakıp bir anda ortadan kayboldu. Sekiz saatten fazla süren kilometrelerce mesafeyi kara yolu ile gitmeyi tercih ettiği ortaya çıktı. Neden böyle bir şey yaptığı bilinmiyor. Yolda kimlerle görüştüğü muamma. Bunların hepsi aslında birer soru işareti. Aklımıza gelen sorular şunlar? O arabaya yolda kimse bindi mi? Yolda kimlerle görüştü? Bu yolculuk ile ilgili bir programın önceden belirlenmemiş olduğunu biliyoruz. Kemal Bey’in kiminle görüştüğünü net olarak söyleyemeyiz ama gerçek daha sonra ortaya çıkacak. Kemal Bey bu soruların cevabını Türkiye kamuoyuna vermek zorunda.” Tuncay Özkan'dan Atatürk istismarı Öte yandan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Kılıçdaroğlu’nun sır olan 8 saatini açıklamak yerine Atatürkçülüğe sarıldı. “Bizim bu konulardaki tutumumuz çok net ve açıktır” diyen Özkan, “Şeffaf olmayan hiçbir ilişki içinde bulunmayız. Biz Mustafa Kemal’in yolcusuyuz” dedi.