Kendi vatanımızda paryayız!
Kendi vatanımızda paryayız!
Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu'nun, "Kendi vatanımızda paryayız!" başlıklı yazısı
Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu'nun, "Kendi vatanımızda paryayız!" başlıklı yazısı
“İmam Hatiplilere sapık dedi diye, birisi tutuklanır mı” diyorlar..
İsim verip, kimseyi kızdırmayayım..
Ama diğer liselerden her birini buraya yazabilirsiniz.
Şu liselilere, bu liselilere sapık denildiğinde, kıyameti kopartacak olanlar..
Sıra imam hatiplileri tahkir etmeye gelince, “bunda tutuklanacak ne var” diyorlar..
Hiçbir inançtaki insana hakaret edilmesin. Hiçbir inanca saygısızlık edilmesin..
Ama Sözcü gazetesinin ek olarak verdiği Gırgır’da yayınlanan bir karikatürde, bizim de peygamberliğine iman ettiğimiz Hz. Musa’ya yönelik edepsiz ifadeler kullanıldığında..
Musevi vatandaşların tepki göstermesi sonrasında o dergiyi kapatmak zorunda kalan Sözcü gazetesi.. Binlerce defa özür dileyen.. Kabul edilmemiştir düşüncesi ile tekrar tekrar özürlerini beyan eden Sözcü gazetesi..
Şimdi, hakaretin de ötesinde, iftira edilenler İmam Hatipliler olunca..
“Tutuklama kararı verilecek ortada ne var” diye ortalığı velveleye veriyorlar..
Hani tutuklama verilmiş de, sanırsınız ki 10 yıl hapis cezası verilmiş..
Sanırsınız ki, bahsedilen şarkıcının, 5 yıldan önce cezaevinden çıkmayacağı bir karar alınmış.
Örnekler önümüzde..
En ağır hakaretlerden birisini yapan Sedef Kabaş, kaç ayda tahliye oldu.
Bir bakın..
Şimdi bu şarkıcının da, 1 ayı bulmadan çıkacağını tahmin edin..
Kimse tutuklanmasın, kimse cezaevine girmesin, eyvallah..
Ama kimse de hakaret etmesin, iftirada bulunmasın..
Bu kural dindar insanlara hakarette de geçerli olsun..
Başka siyasi görüşten insanlarda da geçerli olsun..
Mustafa Kemal’e hakarette de geçerli olsun, Tayyip Erdoğan’a hakarette de geçerli olsun..
Ama hayır..
Birileri, M. Kemal’e yönelik küçücük bir eleştiride hem tutuklama kararı verilmesini, hem en ağırından ceza hükmedilmesini istiyor..
Somut örnek vermeksizin, öylesine söylemiyorum.
Bizzat Akit grubundaki bir maddi hata üzerinden açılan ceza davasında... Ankara Baro Başkanlığı’nın, Adana Baro Başkanlığının avukatlarının, duruşmadaki taleplerini tekrarlıyorum: “Ceza üst sınırdan verilsin. İndirim sebeblerinin hiçbiri uygulanmasın.. Ağırlaştırıcı sebeblerin de varlığı dikkate alınarak, hükmedilen ceza artırılsın.. Hapis cezası herhangi bir farklı cezaya çevrilmesin, cezaevinde çekilecek şekilde infazı sağlansın.”
Evet, mahkemedeki talepleri tam da böyle idi..
Şarkıcı için “sanatçıyı tutukladılar” diyenler..
28 Şubat’ta, Sincan’da tiyatro oyununa katılan sanatçıları 17 yıl hapis cezasına çarptırmışlardı..
Gerekçe mi?
“Tiyatro oyununda, Filistinlilerin, rol gereği, İsrail askerlerine taş atmasının sahnelenmesi.”
Yine o dönemlerde, bir öğretmenin, birkaç Atatürk heykelinin üzerine yazı yazması sebebi ile tutuklanmasını es geçiyorum..
Her bir heykel için ayrı ayrı ceza takdir edilip, 17 yıl toplam cezaya hükmedilmişti..
Ve bu cezaya alkış tutan kişiler, şimdi İmam Hatipliler için sapık iftirasında bulunan şarkıcının avukatlığına soyunuyorlar..
Bize, “hürriyet” dersi vermeye kalkıyorlar..
Yakın tarihte, kaç kişi, Atatürk’e hakaretten mahkum olmuş, cezaevine girmiştir, Adalet Bakanlığı açıklasın..
Bakalım, bir yandan “hakaret suç olmasın” diye kıyamet koparanlar, bir yandan da insanların küçücük eleştirileri için dahi, nasıl cezaevinin yolunu gösteriyorlar..
Onlar size sapık desinler..
Ama yine onlar, camiye gelip, peygamberler ve dört halife dışında hiçbir insan için hutbede isim zikredilerek bir anma olmadığı halde..
“Şu ismi niye zikretmedin, bu ismi niye anmadın” diye sopa sallasınlar..
Hayal kurmuyorum.
İyi Parti’den milletvekili seçilip, şimdi Zafer Partisi Genel Başkanlığı yapan Ümit Özdağ, hayatında kaç defa Cuma namazına gitti bilmiyorum ama, dün bir camiye gidip, video çekimi de yaptırarak, provokasyonunu gerçekleştirmiş.
İmamın Cuma hutbesi sırasında müdahale ediyor..
Yetinmiyor, çıkışta yanına bir de, düne kadar başını örtmeye kalkıştığında devlet dairelerinden kovulan bir başörtülü kadını alıp, Diyanet İşleri Başkanı’na en ağır hakaretleri yapıyor..
Halen İyi Parti’nin genel başkanlığını yapan Meral Akşener, Anıtkabir’e gittiğinde “İmanımı tazeledim” dediği hatırlatılınca, “O tarihte Atatürk’e hakaret eden birisi vardı.. O kişiye tepki olarak öyle söyledim” diyerek, kendisini savunmaya kalkıyor..
Ki, bahsettiği kişi, o fiilinden dolayı cezasız kalmamış..
Buna rağmen işlerine gelen hemen her şeyi bahane edinip, saldırıyorlar ha saldırıyorlar..
İmam Hatiplilere sapık denilmesinden dolayı suç duyurusunda bulunan ÖNDER’in basın açıklamasına bile gelip, müdahalede bulunabiliyorlar..
“İmam Hatiplerdeki ...” diye başlayan cümlelerle, ahlaksızca, vicdansızca, diğer liselerle kıyasladığınızda çok çok daha sınırlı sayıdaki yanlışlar sebebi ile, sizin yüzünüze karşı, hakaret etmekten çekinmiyorlar..
1990’lı yıllarda, Güner Ümit isimli bir şovmen, İmam Hatiplilere yapılan o hakaretin bir benzerini, Alevi kardeşlerimiz için dillendirmişti..
Gösteriler, kınamalar, davalar..
Olması gereken oydu, Güner Ümit şovmenliği bırakmak zorunda kalmıştı..
Şimdi önümüzdeki süreçte göreceğiz..
Gülşen’in İmam Hatiplilere yaptığı hakareti ödüllendirmek için, CHP’li belediyeler nasıl sıraya girecekler..
Şimdiden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, açıklamasını yapmış bile..
O Gülşen’e, fethi için hadis-i şerif bulunan İstanbul’un merkezinde, Yenikapı’da eşcinsel bayrağını sallandırtan Ekrem İmamoğlu, İmam Hatiplilere “sapık” diyen o şarkıcı için şu savunmayı yapıyor:
“Bir kişinin ettiği bir söz üzerine, bir kişi istiyor diye bir sanatçı hapse atılıyorsa, bu olmaz. Yanlış yaptı diye, eğer bir insanı üzdü diye sadece o insanın duygularını bir şekilde rencide etti diye hapse atılıyorsa, olmaz. Hata yapmış olabilir, hakaret etmiş olabilir ama bu tür davranışların hakkı hapis değildir.”
Dürüst iseniz. Ahlaklı iseniz.. Namuslu iseniz..
Aynı cümleyi, 5816 sayılı özel kanundan cezaevine girenler için de tekrarlayabilir misiniz?
Tekrarlayamazsınız..
Çünkü sizler, kol kola girdiğiniz, Saadet Partisi ile, DEVA Partisi ile, Gelecek Partisi ile..
Bu ülkenin öz be öz çocuklarına parya muamelesini reva mı görüyorsunuz..
“Basın özgürlüğü” derken, Akit TV’ye icra memuru göndermekten hiç sıkılmadığınız gibi..
Dindar insanlara hakaret edilmesini hak, kendinize eleştiriyi ise, hapis/haciz sebebi gösteriyorsunuz.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.