ABD’nin piyonları Duhok’ta devrede

Başkan Erdoğan’ın, İran’daki Üçlü Zirvede, terör örgütleriyle mücadelede kararlı olduklarını vurgulayarak, “YPG ve PKK’yı besleyen ABD bölgeden çekilmeli” sözlerinin ardından, sinsi eller yine devreye girdi. Irak kuzeyindeki Duhok’ta turist ağırlıklı bölgeye düzenlenen saldırıda 9 kişi hayatını kaybederken, Irak hükümeti, Kürt yönetimi, HDP ve terör ‘baro’ları koro halinde Türkiye’yi suçladı. Dışişleri ise, TSK’nın o saatte bir operasyonu olmadığını ifade ederek, saldırının terör kaynaklı olduğunu açıkladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi İran’da bir araya gelerek bölgede teröre karşı alınacak önlemleri konuştu, ertesi gün ABD kuklası terör örgütü PKK’dan sivillerin hedef alındığı kirli provokasyon geldi. Terör örgütü PKK, Irak’ın Duhok şehrini vurdu. Saldırıda 9 sivil hayatını kaybetti. PKK destekçileri, İran destekli gruplar ve Reuters gibi basın kuruluşları saldırıyı Türkiye’nin gerçekleştirdiğini iddia ederek kirli algı operasyonunu başlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran’da gerçekleşen üçlü zirve sonrası gazetecilerin Ukrayna krizi ile ilgili sorusuna, “Sayın Putin’in bizim gayretlerimiz noktasındaki bakışı olumlu. Bundan dolayı şükranlarını bildiriyor. Bize çok çok farklı bazı teklifleri oldu. Biz inşallah burada doğal gaz konusunda, Akkuyu meselesinde ve diğer konularda şu anda dayanışmamızı aynen sürdüreceğiz” şeklinde cevap vermişti. Erdoğan, ABD’nin Fırat’ın doğusundan çekilmesi gerektiğini söylemişti. Duhok’taki kirli provokasyonun bu açıklamalardan saatler sonra gelmesi dikkat çekti. Kirli eller terör ve provokasyon butonuna bastı! Terör örgütünün gerçekleştirdiği provokatif saldırıyla birlikte kirli eller terör ve provokasyon butonuna bastı. Irak’ta tahrik edilip Türkiye’ye karşı kışkırtılan halk, Türk bayrağı yaktı. Türk şirketlerine boykot çağrısı yapıldı. Bölücü ve batı güdümlü odakların sosyal medya üzerinden aynı anda aynı kalemden çıkmış ifadelerle Türkiye’ye yönelik kirli algı çalışması dikkat çekti. Terör örgütünün siyasi ayağı HDP’nin resmi sitesinden yapılan skandal açıklamada, “TSK’nın Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Zaho kentine bağlı turistik alanlarından Perex köyüne yönelik gerçekleştirdiği bombardıman sonucu içinde çocuk ve kadınların da olduğu Arap ve Kürt sivillerin yaşamını yitirdiğini ve çok sayıda yaralı olduğunu büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Tarihe ikinci Roboski katliamı olarak geçecek olan bu katliamdan iktidar siyasi ve hukuki olarak sorumludur” denildi. Amblemi PKK renkleri olan sarı, kırmızı ve yeşilden oluşan sözde Diyarbakır Barosu da haddini aşarak, saldırıdan Türkiye’yi sorumlu tuttu, sorumluların tespiti ve cezalandırılmasını istedi. “Ülkemizi suçlayan baro açıklamaları büyük garabettir!” Konuya ilişkin Akit’e değerlendirmede bulunan AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, “Henüz gerçek ortaya çıkmadan HDP ve Diyarbakır Barosu’nun, terör örgütü sözcüsü sosyal medya hesapları ile birlikte Türkiye’yi suçlamaları manidardır. Türkiye Barolar Birliği üyesi değil misiniz? Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına itibar etmeyip, henüz hadisenin nedeni araştırılmadan Yabancı ülkeden yapılan tek taraflı açıklamaya ve terör örgütlerinin propagandasına itibar etmek hukukçulukla bağdaşır mı? Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun kahraman Mehmetçiğini suçlayarak terör örgütlerinin söylem ve etkisi altında yapılan açıklamalar terör örgütlerinin sözcülüğüne soyunmaktır. Diyarbakır, Hakkari, Van Bingöl, Siirt, Şanlıurfa ve Batman Barolarının Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ve Dışişleri Bakanlığımızın gereken açıklamaları yapmalarına rağmen tek bir kaynaktan çıktığı anlaşılan, ülkemizi suçlayan açıklamaları büyük bir garabettir” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi. “Bu bariz bir şekilde provokasyondur” Akit’e konuşan AK Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan, “Bu bariz bir şekilde provokasyondur. Türkiye’nin o saatlerde hiçbir operasyonu gözükmüyor. Terör örgütünün siyasi uzantısı HDP ve teröristlerin avukatlığına soyunan Diyarbakır Barosu’nun katliamı Türkiye’ye yıkmaya çalışarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alması da beyinlerinin nereye bağlı olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı. “Baronun bölücü yöneticileri hukuk önünde hesap vermeli” Diyarbakır Barosu’nun terör örgütünün gerçekleştirdiği bir saldırıyı örtbas edip saldırıdan Türkiye’yi sorumlu tutarak kirli algı operasyonuna katılan Diyarbakır Barosu’na tepki gösteren AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora ise, “PKK ve İran destekli terör gruplarının Duhok’ta gerçekleştirdiği saldırıyı Türkiye’ye yıkıp, Kürdistan vurgusu yapan bu baronun kapısına kilit vurulmalı provokatörlük yapan işgüzar bölücü yöneticileri ise hukuk önünde hesap vermelidir” açıklamasında bulundu. Diyarbakır Barosu hakkında derhal soruşturma başlatılmalı “Duhok’ta meydana gelen olay, dünyadaki bütün terör örgütlerini destekleyip organize eden ABD tarafından, Cumhurbaşkanımızın ‘ABD Fırat’ın doğusundan çekilmelidir’ beyanına ve Türk Ordusu’nun Kuzey Irak’a düzenlenecek muhtemel operasyonları engellemeye yönelik çok açık ve net bir provokasyondur” tespitinde bulunan Yusufiyeli Ülkücüler Derneği Başkanı Avukat Hasan İlter, şunları söyledi: “Türk Ordusu’nun sivillere karşı olağanüstü hassasiyeti ortada iken, uluslararası şer güçlerin çığırtkanlığını yapan ve her fırsatta terör örgütü PKK’nın savunuculuğunu yapan Diyarbakır Barosu’nun sanki olayı önceden biliyormuşçasına olayla eşzamanlı olarak Türk Devletini hedef alan açıklamalarda bulunması da manidardır. Barolar kamu görevi yapan anayasal kurumlardır. Asli savunma görevi yanında devleti korumakla da sorumlu olan baroların devlet aleyhine asılsız isnatlarda bulunması da suçtur. Adalet Bakanlığı, devlet aleyhine asılsız ithamlarda bulunan baro ve barolar hakkında da derhal soruşturma başlatmalı ve sonunda da gereğini yapmalıdır. Ya devlet Başa, ya kuzgun leşe!” PKK’nın sivil ayağı da Türkiye’yi suçladı Terör örgütünün siyasi ayağı HDP’nin resmi sitesinden yapılan skandal açıklamada, “TSK’nın Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Zaho kentine bağlı turistik alanlarından Perex köyüne yönelik gerçekleştirdiği bombardıman sonucu içinde çocuk ve kadınların da olduğu Arap ve Kürt sivillerin yaşamını yitirdiğini ve çok sayıda yaralı olduğunu büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Tarihe ikinci Roboski katliamı olarak geçecek olan bu katliamdan iktidar siyasi ve hukuki olarak sorumludur” denildi. Terörün ‘Baro'nları Amblemi PKK renkleri olan sarı, kırmızı ve yeşilden oluşan Diyarbakır Barosu da haddini aşarak, saldırıdan Türkiye’yi sorumlu tuttu. Baro’dan yapılan skandal açıklamada, “Kürdistan” ifadesi kullanılarak, “Roboski’de olduğu gibi söz konusu Kürtler olunca insancıl hukuk değersizleşiyor. Yaşamını yitirenlerin ailelerine ve Kürdistan’a başsağlığı diliyoruz” denildi. Baro, olayla ilgili suç duyurusunda bulunacağını ve olayın hukuki takipçisi olacağını da açıkladı. Baro daha önce de sözde Ermeni soykırımı iddialarına destek vermişti.