Besle kargayı oysun gözünü

14-28 Mayıs hezimetlerinin ardından başlayan “istifa” çağrılarına kulak tıkayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, nihayet yandaşlarının çirkin ve karanlık yüzüyle tanıştı. Seçim öncesi muhaliflere yönelik linç kampanyalarında, siyaset ve medya dünyasına yönelik tehditlerde, mültecilere yönelik faşizanca söylemlerde aparat olarak kullanılan isimler, şimdi Kılıçdaroğlu’nu koltuğundan etmek için var gücüyle çalışıyor. Dün Bay Kemal’i pohpohlayanların bugün linç kampanyası başlattığını belirten uzmanlar, “Beslediği yılan Kılıçdaroğlu’nu sokuyor” görüşünde birleşti. Seçimlerde yaşanan tarihi hezimetinin ardından başlayan “istifa” çağrılarına kulak tıkayan ve genel başkanlık koltuğundan kalkmamak için direnen CHP lideri Kılıçdaroğlu, nihayet yandaşlarının çirkin ve karanlık yüzüyle tanıştı. Seçimden önce sözde çalışkanlığı ve dürüstlüğüyle el üstünde tutulan, “gençlerin Demokrat amcası” denilerek ‘sevgi pıtırcığı’ benzetmesi yapılan ve “Pirom” söylemiyle adeta kahramanlaştırılan Kılıçdaroğlu, alınan ağır yenilgi sonrası yıllarca besleyip semirttiği yandaşlarının hedefi oldu. “Hepsi sattı!” Kendi işine geldiği dönemde destek verdiği ve muhaliflere yönelik linç girişimlerinde yanından ayırmadığı yazarı, çizeri, akademisyeni, paralı trolleri, şımarttığı belediye başkanları ve sözde akademisyenleri, düne kadar baş tacı ettikleri Kılıçdaroğlu’nu, şimdilerde “pişkin”, “diktatör”, “koltuk bağımlısı” diyerek yerden yere vuruyor. Akit’in ulaştığı kulis bilgisine göre, malum zihniyetin baskısına dayanamayan Kılıçdaroğlu’nun yakın çalışma arkadaşları, “Yıllarca yanımızdan ayırmadığımız, besleyip büyüttüğümüz çevremiz, en olmadık hakaretlerle ve iftiralarla Sayın Genel Başkana yükleniyor. Bunlar zebani gibi. Kemal Bey çok bunaldı” sözleriyle yaşanan sindirme operasyonuna feveran ediyor. Kendileri gibi düşünmeyenleri linç eden, “Ben Erdoğan’a oy vereceğim” diyen kadına küfreden, Memleket Partisi lideri Muharrem İnce’ye montaj kasetlerle saldıran ve AK Parti’ye oy verdikleri gerekçesiyle depremzedeleri sokağa atan azgın azınlığın CHP lideri Kılıçdaroğlu’na yönelik başlattığı linç girişimini değerlendiren uzmanlar, “Beslediği yılan Kılıçdaroğlu’nu sokuyor” görüşünde birleşti. “Bir ilkeleri yok” Konuyla ilgili gazetemize konuşan Yazar ve Strateji Uzmanı Yusuf Alabarda, şunları dile getirdi: “İlkeleri olmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla dün öyle dediklerine bugün böyle davranabiliyorlar. Bir gün önce partinin başına cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiklerini bir gün sonra ‘diktatör’ diye nitelendirmekte sakınca görmüyorlar. Herhangi bir prensipleri, temelleri, ilkeleri olmadığı için her şeyi yapabilecek durumdalar. “Bu zihniyet böyle” “Seçim sürecinde sahaya inen ve Kılıçdaroğlu’nun kazanacağını söyleyen bu insanların, bugün çıkıp, ‘biz zaten kaybedeceğini biliyorduk’ açıklamalar yapması aslında ibretlik. Meğer CHP’ye destek veren bütün gazeteciler ve siyasetçiler Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaybedeceğini biliyormuş ama bunu seçim sonrası açıklamayı uygun görmüşler. Olay hakikaten buraya geliyor. Emekli paşalardan bir tanesi, seçim öncesi ‘şartlar ne olursa olsun Kemal Bey’e destek vereceğiz’, ‘ülkeyi diktatörlükten kurtaracak adam bu’ diyordu. Bugün kalkmış Kılıçdaroğlu’nu diktatörlükle suçluyor. Bundan daha büyük bir ikiyüzlülük olamaz diyor. Siz nasıl bir müptezelsiniz. Maalesef zihniyetleri böyle.” “Hiç şaşırmayalım” Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş ise şunları söyledi: “Yaşadıklarımız insani açıdan bakıldığında şaşırtıcı ama CHP zihniyeti açısından baktığımızda pek de şaşırtıcı değil. Çünkü CHP bakışına göre ‘demokrasi güzeldir ama kendi dedikleri olursa’. Seçim öncesi Kılıçdaroğlu’na yönelik destekleri bir şekilde seçimin kazanılmasıyla alakalıydı ama seçim kaybedildi. Sadece Kılıçdaroğlu’nun değil kendileri dahil bütün bir camianın eksikleri ve yanlışları olduğunu biliyorlar ama faturanın birilerine kesilmesi lazım. Bir de tabii önce alkış tutan şimdi hakaretler yağdırmaya başlayan gürültücü kesimin birçoğunun yerli ve milli olmadıklarını, birçoğunun fonlandıklarını, dış mihrakların veya üst aklın ya da Kılıçdaroğlu’nun ‘dostumuz’ dediği çevrelerin içerdeki uzantılar olduğunu biliyoruz. Belli ki CHP’nin bundan sonrasına yönelik birtakım plan ve programları var. Bu kişiler de kendilerine verilen talimat doğrultusunda CHP’yi yeniden dizayn etmeye çalışıyorlar. Belki bir süre sonra yukarıdan başka bir şey istendiğinden yine bambaşka şeyler yapmaya devam edeceklerdir. Aslında pek şaşılacak bir durum yok bunlar böyledir.”