Anıl Çeçen'den şoke eden iddia: CHP’nin elindeki büyükşehirlerde…

Siyaset (Web Sitesi) - Web Sitesi | 17.07.2022 - 15:00, Güncelleme: 17.07.2022 - 15:00
 

Anıl Çeçen'den şoke eden iddia: CHP’nin elindeki büyükşehirlerde…

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anıl Çeçen, BBN Türk Televizyonu’nda herkesi şoke edecek açıklamalar yaptı.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anıl Çeçen, BBN Türk Televizyonu’nda Araştırmacı Yazar Fehmi Çalmuk'un sunduğu Politik Adam programına katılarak herkesi şoke edecek açıklamalarda bulundu. Küresel güçlerin, Türkiye’de şehir devletleri oluşturarak ülkeyi parçalama hedeflerini detaylarıyla ifşa eden Prof. Dr. Anıl Çeçen, şehir devletlerine ilk adayların CHP’li belediye başkanlarının yönetimine geçen İstanbul, İzmir ve Antalya olduğunu söyledi. Türkiye'yi yeniden Orta Çağ'a sürüklemek istiyorlar İşte Anıl Çeçen hocanın herkesi şoke edecek açıklamaları: “Tekrar geri dönmek ve yeniden bu sürece girmek, Türkiye’yi Orta Çağa yeniden sürüklemek istiyorlar ki şehir devletleri Orta Çağ ürünüdür, şehir devletlerine döner uluslardan vaz geçerseniz Orta Çağ Avrupa’sına geri dönersiniz. Bunu çok açık olarak koymak lazım ve o doğrultuda yapılacak değerlendirmeler ile ulus devlete militer yapıya misakı milli sınırlarına sahip çıkmak gerekiyor. Benim söyleyeceğim en son olarak Vestfalya’ da evet bu iş bitti. Avrupa’daki din, mezhep kavgası ama şimdi yeniden dünyayı orta çağa sürüklemek isteyenler, küreselleşme adında ulus devletleri devre dışı bırakırken, şehir devletlerini esas almak üzere balkanizasyon dediğimiz sürecin üçüncü aşamasında yeni bir balkanizasyonu gündeme getirecek. Şehir devletleri üzerinden Balkanlar 40 adı altında bir topluluk oluşturarak, İstanbul belediye başkanı yaparak yeni bir döneme doğru Türkiye’ye sürüklemeye çalışmışlardır. Şehir devletleri ki ilk aday İstanbul’dur, ikinci aday İzmir’dir, üçüncü aday Antalya‘dır hepsi giderek büyüyen şehirlere kendi içinde şehir devletine dönüştürerek burada şehir devletleri federasyonu gibi bir yapılanmayı Batı Anadolu’da gündeme getiriyorlar. Ege’de ve tabi bunu bakanlarla da yakınlaştırarak daha büyük Akdeniz Birliği çerçevesinde hem İstanbul’u hem İzmir’i içine alan içten bir yapılanma ile Ankara’yı devre dışı bırakmak, Ankara’yı başkent olarak Anadolu’nun ortasında yalnız bırakmak gibi bir gelişmelerle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz” "200 devlet sayısını 5000'e çıkarmak istiyorlar" Batılı küresel güçlerin Türkiye’deki pozisyonunu “Bu abluka Osmanlı’nın son döneminde başlamış ve 100 yıldır Türkiye’de devam eden batı hâkimiyeti, batı hegemonyasının ablukasıdır” ifadeleriyle aktaran Prof. Dr. Anıl Çeçen şunları söyledi: “Burada batı dediğimiz zaman bir yönüyle ortak pazar ekonomi geldi üzerimize, öbür taraftan askeri dayanışma ittifakı NATO geldi önümüze, şimdi daha da ileri gidiyorlar, ulus devletleri, merkezi yapıları ortadan kaldırarak şehirler üzerinden bu bölgeyi, batılı emperyalistlerin kontrolüne yönlendirmek istiyorlar. Bu kabul edilecek bir şey değil bunu kabul ettiğiniz zaman yok olmayı da etmiş oluyorsunuz yani şehir devletlerinin kurulduğu bir aşamada ulus devletten söz edilemez. Bakın Avrupa Birliği buna 50 senedir yerel yönetimler özerklik şartı diye anlaşmaya koydular ama uygulamadılar. E Avrupalılar kendileri uygulamadıkları özerklik meselesini neden Türkiye’ye uygulatıyorlar, neden diğer dünya devletlerin dayatıyorlar çünkü gelecekte bu ülkelerin tamamını parçalamak istiyorlar. Burada doksanlı yıllarda yayınlanan bir kitapta çok açık bir şekilde anlatan bir yazar John Nicewicz açıkça söylüyor diyor ki biz devlet sayılarını az buluyoruz, 20. yüzyıla girerken 20 tane devlet vardı, bunlar imparatorluklardı bunlar yıkıldı, parçalandı. 20. yüzyıla girerken daha sonra sömürgeleri ortaya çıktı, onlar toparlandı devlet olarak örgütlendi ve devlet sayısı 20. yüzyıla girerken 20 taneydi, çıkarken 200 devlet var. Şimdi Avrupa birleşik devletleri ne üye Yarın ne olacak yarın şehri devletleştirecekler. Alt kimliklerin cemaatlerin oturdukları yerleri eyalet haline getirecekler, ne olacak 200 tane devlet, o zaman 5000 tane olacak ya da oraya doğru sürükleyecekler, böylece şirketlerin önünü açtılar, şirketler çok büyüdü ekonomi üzerinden dünyayı imparatorluğa dönüştürdüler, devletleri devre dışı bıraktılar. Şimdi eğer yeniden bir barış düzeni düşünülüyorsak, bir kamu hukuku profesörü olarak şunu söylüyorum, şirket merkezli dünyayı bırakıp devlet merkezli dünyaya yeniden geri dönmemiz gerekiyor. Devlet esaslı bir şirkete gidersek bakın başka türlü savaşı önleyemeyiz çünkü şirketler para ile insanları satın alıyorlar, para ile silah tüccarlarını satın alıyorlar, istedikleri savaş senaryosunu bütün dünyayı ve insanlığı sürükleyerek insanın mahvına, yok olmasına gidecek yol açıyorlar.”
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anıl Çeçen, BBN Türk Televizyonu’nda herkesi şoke edecek açıklamalar yaptı.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anıl Çeçen, BBN Türk Televizyonu’nda Araştırmacı Yazar Fehmi Çalmuk'un sunduğu Politik Adam programına katılarak herkesi şoke edecek açıklamalarda bulundu.

Küresel güçlerin, Türkiye’de şehir devletleri oluşturarak ülkeyi parçalama hedeflerini detaylarıyla ifşa eden Prof. Dr. Anıl Çeçen, şehir devletlerine ilk adayların CHP’li belediye başkanlarının yönetimine geçen İstanbul, İzmir ve Antalya olduğunu söyledi.

Türkiye'yi yeniden Orta Çağ'a sürüklemek istiyorlar

İşte Anıl Çeçen hocanın herkesi şoke edecek açıklamaları:

“Tekrar geri dönmek ve yeniden bu sürece girmek, Türkiye’yi Orta Çağa yeniden sürüklemek istiyorlar ki şehir devletleri Orta Çağ ürünüdür, şehir devletlerine döner uluslardan vaz geçerseniz Orta Çağ Avrupa’sına geri dönersiniz. Bunu çok açık olarak koymak lazım ve o doğrultuda yapılacak değerlendirmeler ile ulus devlete militer yapıya misakı milli sınırlarına sahip çıkmak gerekiyor. Benim söyleyeceğim en son olarak Vestfalya’ da evet bu iş bitti. Avrupa’daki din, mezhep kavgası ama şimdi yeniden dünyayı orta çağa sürüklemek isteyenler, küreselleşme adında ulus devletleri devre dışı bırakırken, şehir devletlerini esas almak üzere balkanizasyon dediğimiz sürecin üçüncü aşamasında yeni bir balkanizasyonu gündeme getirecek. Şehir devletleri üzerinden Balkanlar 40 adı altında bir topluluk oluşturarak, İstanbul belediye başkanı yaparak yeni bir döneme doğru Türkiye’ye sürüklemeye çalışmışlardır. Şehir devletleri ki ilk aday İstanbul’dur, ikinci aday İzmir’dir, üçüncü aday Antalya‘dır hepsi giderek büyüyen şehirlere kendi içinde şehir devletine dönüştürerek burada şehir devletleri federasyonu gibi bir yapılanmayı Batı Anadolu’da gündeme getiriyorlar. Ege’de ve tabi bunu bakanlarla da yakınlaştırarak daha büyük Akdeniz Birliği çerçevesinde hem İstanbul’u hem İzmir’i içine alan içten bir yapılanma ile Ankara’yı devre dışı bırakmak, Ankara’yı başkent olarak Anadolu’nun ortasında yalnız bırakmak gibi bir gelişmelerle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz”

"200 devlet sayısını 5000'e çıkarmak istiyorlar"

Batılı küresel güçlerin Türkiye’deki pozisyonunu “Bu abluka Osmanlı’nın son döneminde başlamış ve 100 yıldır Türkiye’de devam eden batı hâkimiyeti, batı hegemonyasının ablukasıdır” ifadeleriyle aktaran Prof. Dr. Anıl Çeçen şunları söyledi:

“Burada batı dediğimiz zaman bir yönüyle ortak pazar ekonomi geldi üzerimize, öbür taraftan askeri dayanışma ittifakı NATO geldi önümüze, şimdi daha da ileri gidiyorlar, ulus devletleri, merkezi yapıları ortadan kaldırarak şehirler üzerinden bu bölgeyi, batılı emperyalistlerin kontrolüne yönlendirmek istiyorlar. Bu kabul edilecek bir şey değil bunu kabul ettiğiniz zaman yok olmayı da etmiş oluyorsunuz yani şehir devletlerinin kurulduğu bir aşamada ulus devletten söz edilemez. Bakın Avrupa Birliği buna 50 senedir yerel yönetimler özerklik şartı diye anlaşmaya koydular ama uygulamadılar. E Avrupalılar kendileri uygulamadıkları özerklik meselesini neden Türkiye’ye uygulatıyorlar, neden diğer dünya devletlerin dayatıyorlar çünkü gelecekte bu ülkelerin tamamını parçalamak istiyorlar. Burada doksanlı yıllarda yayınlanan bir kitapta çok açık bir şekilde anlatan bir yazar John Nicewicz açıkça söylüyor diyor ki biz devlet sayılarını az buluyoruz, 20. yüzyıla girerken 20 tane devlet vardı, bunlar imparatorluklardı bunlar yıkıldı, parçalandı. 20. yüzyıla girerken daha sonra sömürgeleri ortaya çıktı, onlar toparlandı devlet olarak örgütlendi ve devlet sayısı 20. yüzyıla girerken 20 taneydi, çıkarken 200 devlet var. Şimdi Avrupa birleşik devletleri ne üye Yarın ne olacak yarın şehri devletleştirecekler. Alt kimliklerin cemaatlerin oturdukları yerleri eyalet haline getirecekler, ne olacak 200 tane devlet, o zaman 5000 tane olacak ya da oraya doğru sürükleyecekler, böylece şirketlerin önünü açtılar, şirketler çok büyüdü ekonomi üzerinden dünyayı imparatorluğa dönüştürdüler, devletleri devre dışı bıraktılar. Şimdi eğer yeniden bir barış düzeni düşünülüyorsak, bir kamu hukuku profesörü olarak şunu söylüyorum, şirket merkezli dünyayı bırakıp devlet merkezli dünyaya yeniden geri dönmemiz gerekiyor. Devlet esaslı bir şirkete gidersek bakın başka türlü savaşı önleyemeyiz çünkü şirketler para ile insanları satın alıyorlar, para ile silah tüccarlarını satın alıyorlar, istedikleri savaş senaryosunu bütün dünyayı ve insanlığı sürükleyerek insanın mahvına, yok olmasına gidecek yol açıyorlar.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.