Kılıçdaroğlu cephesi İmamoğlu ile bir ‘anlaşma yok’ diyor
Dün partisinin İstanbul İl Danışma Kurulu Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “4 Eylül’de kurultayımızı başlatıyoruz” dedi.
Bir süredir, önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun zorlamasıyla tüzük kurultayı seçimli kurultaya dönüşür mü diye bir soru vardı Ankara kulislerinde.
CHP tüzüğüne göre, seçimli kurultay için yaklaşık 1400 delegenin 5'te 1'inin imzası gerekiyor. Tüzük kurultayına 15 gün kalana kadar imzalarla birlikte başvurulabiliyor.
Gerçi genel başkanın istemesi halinde kurultayın seçimli yapılması için bir gün kısıtlaması bulunmuyor.
Ancak, mevcut denklemde Özel’in böyle bir karar alması beklenmiyor.
KILIÇDAROĞLU ‘BALTALARI GÖMME’ KARARI MI ALDI?Kılıçdaroğlu, tüzük kurultayı takvimine bağlı olarak bir süredir görünür alanda, yer yer sert mesajlar verip, bir mücadele yürütüyordu.
Kasım 2023 kurultayını kaybetmesine rağmen CHP’nin Meclis grubunda 60 civarı milletvekili Kılıçdaroğlu’na sadakatini koruyor.
Parti teşkilatlarında, yer yer yönetimde de aynı sadakat içinde olan isimler var.
Zaten Kılıçdaroğlu, kurultay sonrası parti içinde kalan ağırlığını kullanarak Eylül’de yapılacak kurultayı seçimli hale getirir, yeniden aday olabilir miyim diye bir düşünce/hesap içindeydi.
Bu amaç doğrultusunda üslubunu sertleştirdi, hem parti yönetimine, hem İmamoğlu’na açıktan sert mesajlar verdi.
Katıldığı bir tv programında, Ekrem İmamoğlu’nun 28 Mayıs seçimlerinden bir gün sonra “değişim” diyerek başlattığı süreç ile ilgili soruya, “Ben boşuna demiyorum ki hançerlendim diye, ya boşuna mı diyorum ben bunu. Sağduyuyla oturup tartışmak varken, partinin yetkili organlarında bunu tartışmak varken niçin böyle bir talep birdenbire patlıyor.” Şeklinde bir cevap verdi.
Özgür Özel’i de açıktan eleştirmekten uzak durmadı.
Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’la diyalog kurma girişimlerine ser eleştiriler yönelterek baskılamaya çalıştı.
Bütün bunların amacı, Eylül kurultayı için siyasi zemini canlı tutmaktı.
Ama olmadı.
Bunun mümkün olmasının bir yolu da Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu’nun arasının açılmasıyla olabilirdi.
Ama oradaki umutlar boşa gidince Kılıçdaroğlu, kurultayı seçimli hale getirme çabasının işe yaramayacağını gördü.
Ve mücadeleyi yürütmek için yeni bir zemin oluşana kadar baltaları gömme kararı aldı.
İMAMOĞLU İLE GÖRÜŞTÜ AMA…Kılıçdaroğlu’nun, kendisini sırtından hançerlemekle suçladığı ve Kasım 2023’ten beri randevu taleplerini reddettiği İmamoğlu ile görüşmesini de böyle bir bağlamda değerlendirmek yanlış olmayacaktır.
Kılıçdaroğlu bu görüşme ile alakalı herhangi bir açıklama yapmış değil.
Buna karşın İmamoğlu, “Sizi ziyaret etmek istedim, muhabbet etmek istiyorum’ dedim ve gittim. Başımızın üstünde yeriniz var. Benim başka bir şeyim olmaz, başımızın tacı” şeklinde bir açıklama yaptı.
Bunların gönül alma babından söylenmiş laflar olduğu aşikar.
Değilse, bu görüşme üzerinden iki ismin arasındaki buzlar eridi şeklinde bir yorumda bulunmak gerçek durumla örtüşmüyor.
KILIÇDAROĞLU’NUN YAKIN ÇEVRESİ İLE KONUŞTUM: İMAMOĞLU İLE BİR ANLAŞMA YOK DİYORLAR.Son gelişmeler üzerine Kılıçdaroğlu cephesinin nabzını ölçmek adına, kendisinin yakın kurmaylarından biri ile telefon görüşmesi gerçekleştirdim.
Dinlediklerimden anladığım kadarıyla Kılıçdaroğlu bir süre ‘izlemede’ kalacak.
-Kendisi CHP yönetiminin, AK Parti’ye karşı iyi bir muhalefet yapamadığını düşünüyor.
-Diğer taraftan Ekrem İmamoğlu’nun, kendisini siyasi yasaklı hale getirebilecek davası devam ediyor. (Bu davanın Kılıçdaroğlu cephesinden yakından takip ediliyor olması da bana enteresan geldi)
-Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresinden duyduğum en önemli cümle ise, kendisinin İmamoğlu ile yaptığı görüşmede herhangi bir anlaşma yapmadığı yönündeki cümle oldu.
Konuştuğum isim, daha ben sormadan yekten bu iddiayı reddetti. “Kemal beyin öyle siyaset mühendisliği işlerinde işi olmaz” şeklinde bir cevap verdi.
Dediğim gibi…
Kılıçdaroğlu, yeni şartlar oluşana kadar baltaları gömmüş görünüyor.
Bu süreçte yine konuşmaya devam edebilir ama daha çok izlemede kalacak.
Belli ki, bir tökezleme, zayıflama, yahut şartların daha müsait olduğu bir zemin gördüğü anda yeniden kendisini gösterecek.
Bir nevi “Yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum” demiş oldu şu an için.