CHP’nin kurultayına delege pazarlıkları damga vurdu. İmamoğlu’nun yönlendirip desteklediği Özel’in İBB ve Koç Grubu’nun finansörlüğünde çok sayıda delegenin oyunun lüks telefonlarla ve nakit parayla satın alındığı öne sürüldü. AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, kurultayda delegelere son model Iphone 15 cep telefonu dağıtıldığını iddia ederken, akit’e konuşan Kılıçdaroğlu’nun eski avukatı Mustafa Kemal Çiçek, benzer açıklamada bulundu.

CHP’nin eski avukatı Mustafa Kemal Çiçek, şunları dile getirdi: “Özgür Özel’in genel başkan olmak için delege ve medya gücü, maddi kuvveti yoktu. İmamoğlu, zoom toplantılarıyla ilerledi. Özel’in ardında durdu. Tarihte ilk defa bir yerel yönetici genel başkan belirledi. Özel, İBB’nin maddi gücünden faydalanarak kurultaydan galip çıktı. Kılıçdaroğlu’nun tepkisi ona idi. Delegeler para karşılığında Özel’den yana oy kullandı. İmamoğlu ve Koç ailesinin müdahalesiyle delegeler Özel’e yöneldi. Anlaşmazlıklar olacak. Özel, Parti Meclisi’nde kadın kotasından söz ediyor. İmamoğlu ise ‘Seni ben Genel Başkan yaptım’ demeye başladı bile. Ne olacağı bilinmez. Kılıçdaroğlu’nun kendisine yolu açan Önder Sav ve arkadaşlarını nasıl tasfiye ettiğini hatırlıyoruz. Yani gölge oyunu olacak. Örneğin İmamoğlu, ‘39 belediye başkanını ben belirleyeceğim’ diyebilir. Bakırköy, Sarıyer, Ataşehir, Kartal başkanlarını yenilemeye çalışabilir. Bu başkanlar Alevi, küstürülebilirler.”

Gazeteci Yazar Serdar Arseven de, şunları dile getirdi: “Özgür Özel tavşan aday idi. ‘Tavşan Özgür’ olarak anılıyordu. Bir kere lider yönüyle Özel, Kılıçdaroğlu’nun da altında. İrtifa kaybı devam ediyor. Ne yazık ki CHP, halka tepeden bakıyor. Jakoben bir tutumla toplumun kılık kıyafetine karışıyor. CHP’nin bu anlayışı bir kenara bırakması, yüzde 25 barajını aşması gerekiyor. Bunu aşacak Genel Başkan Özel mi? Değil. CHP’nin oyunu daha da aşağı çekecektir. CHP’ye oy verme ihtimali bulunan ve ideolojik hassasiyetleri olmayan çevreleri itecektir.

“CHP’yi iyice marjinalleştirecektir, HEDEP’le yakınlaştıracaktır. Daha da küçültecektir hatta bir bölen olacaktır. İmamoğlu, Özel’e talimat vermeye çalışır. Ama Özel direnebilir. Örneğin ‘İmamoğlu 2028’de Cumhurbaşkanı adayı olmasın’ diyebilir. İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’na ‘Sen olmasaydın İBB Başkanı unvanını elde edemezdim’ demez. Özel de İmamoğlu’na ‘Sen olmasaydın Genel Başkan konumuna gelemezdim’ demez. Huzursuzluk kaçınılmaz. Günün birinde bir koltuğa iki karpuz sığmaz. Kanımca yerel seçimleri takiben İmamoğlu-Özel kapışmasını müşahede edeceğiz. Muhalefette yeniden bir dağılma olacak.”