Bilmemek ayıp değil, biliyorum pozu kesmek ayıp Ekrem
Bilmemek ayıp değil, biliyorum pozu kesmek ayıp Ekrem
Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Münih Güvenlik Konferansı'nda İngilizce konuşmaya çalışmasına ilişkin, "Bilmemek ayıp değil biliyorum pozu kesmek ayıp" ifadelerini kullandı. Altınok, bir kere "İngilizce biliyorum" diye ilan eden İmamoğlu'na, "Olan olmuş... Bana sorarsanız artık zorlamayın Ekrem Bey, rahat olun" tavsiyesinde de bulundu.
Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Münih Güvenlik Konferansı'nda İngilizce konuşmaya çalışmasına ilişkin, "Bilmemek ayıp değil biliyorum pozu kesmek ayıp" ifadelerini kullandı. Bir kere "İngilizce biliyorum" diye ilan eden İmamoğlu'na, "Olan olmuş... Bana sorarsanız artık zorlamayın Ekrem Bey, rahat olun" tavsiyesinde bulunan Altınok, yazısında şunları kaydetti:
"İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Münih'teki bir kongrede konuşmasını elindeki kağıttan okuduğu basit İngilizce cümlelerle yapması tartışılıyor...
Bence bu tarz toplantılarda en doğrusu bildiğiniz dilde ısrar etmek.
Ama yabancı olduğunuz bir dilde konuşma yapmak istiyorsanız, yazılı bir metni okumaktan başka yolunuz yok.
Konuşmanızda illa İmamoğlu gibi, "İngilizce biliyorum sadece cümlelerimi hatırlamak için arada kağıda bakıyorum" havası vereceksiniz de evde azıcık prova şart.
Öyle hecelemeyle, her kelimeden sonra nokta koyarak falan, değil "ecnebileri" Türkleri bile kandıramazsınız.
Her cümleyi bitirdikten sonra, hele hele savaştan falan bahsederken yerli yersiz gülmek de "dile hakimim ama heyecandan işte" imajı yaratmanıza yetmez.
Hadi bunları aştınız diyelim...
Ne var ki bu durumda da dinleyicileriniz, hatırlamak istediğiniz cümlelerinizin "I was born in Black Sea" den daha "komplike" yapıda olmasını bekleyeceklerdir değil mi?
Anlıyorum...
Bir kere "İngilizce biliyorum" diye ilan ettiniz.
Olan olmuş... Bana sorarsanız artık zorlamayın Ekrem Bey, rahat olun.
Evet, keşke bir değil birkaç dil bilsek... Daha çok insanı, "dünyayı" anlasak.
Ama yoksa, çözüm yok. Dünyanın sonu da değil.
İnanın böyle yerlerde kompleks yapmadan ana dilinizle konuşmak en doğal ve doğru olanı.
Bir düşünün, tartışılan konuşmanızı Türkçe yapsaydınız ne kaybedersiniz?
Tabii "Karadeniz çok önemli bir deniz" tespitlerinden daha derin cümleler kurmak şartıyla..."