Mağdur annenin ifadesi kan dondurdu! "Yenidoğan Çetesi"nde kim varsa idam edin!
İstanbul'da, yenidoğan bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarla 10 bebeğin ölümüne neden olan çete çökertildi. Bebek ölümlerinin çoğunun İstanbul Esenyurt'ta bulunan Reyap Hastanesi'nde gerçekleştiği tespit edilirken, hastanede çocuk doktoru olarak görev yapan Fırat Sarı'nın şebekeyi yönlendirdiği ve çete lideri olduğu öğrenildi.
Davada 22'si tutuklu olmak üzere 47 şüpheli yargılanırken, çetenin mağdur ettiği anne A.Y'nin anlattıkları kan dondurdu.
"İYİLEŞMESİNE RAĞMEN…" - A.Y., bebeğini 20 günlükken ambulansla İstanbul Şafak Hastanesi'ne götürdüklerini ve 3 gün sonra iyileşmesine rağmen "Biraz daha zamanı var" denilerek zorla tutulduğunu ifade etti.
Mağdur anne, "Biz hiçbir iletişime geçemedik. Sadece görüş saatlerinde görebiliyorduk. Üç gün sonra bebek iyileşti. Ben 'Bebek iyi görünüyor. Emiyor. Ne zaman çıkarırsınız?' dediğimde 'Biraz daha zamanı var" dediler. Tam olarak neyden tutulduğunu söylemediler. Ben iyi dediğimde kimse inanmadı. Hastanenin çıkarmasını bekledim. Ben iyi dedikçe onlar hasta bebek dediler." dedi.
"BEBEĞİMİN AYAĞINI YAKMIŞLAR" - Daha sonra çocuğunun ayağını propla yaktıklarını söyleyen A.Y., "Haber vermediler bize. Ben kendim çocuğun ayağını gördüm. Çocuğu hemşireye bırakıp doktora koştum. Doktor bana bebeğin cildinin hassas olduğunu söyledi. Sonra ben yanık olduğunu söyledim. Siz bunu nasıl bilmezsiniz diye sordum. O sivilce abartma bana dedi. Sonra başhekime çıktığımda gülerek, 'Bize bir şey yapamazsınız. Uğraşmayın.' dedi. Sonra başhemşireye gittim o da, "Boşuna uğraşmayın. Para kopartamazsınız" dedi. Ben de direk polise gittim. Şikayet oluşturdum. Sağlık Bakanlığına şikayet ettim. Avukata verdim. Şu an hala dava görünüyor." İfadelerini kullandı.
"İKİ KERE ADLİ TIPA GİTTİ" - Mağdur anne, bebeğin iki kere adli tıpa götürüldüğünü belirterek, "Sonra hastaneye gidip bilgi almak istediğimizde kimseye ulaşamadık. Kimse bilgi vermedi ben çocuğu imzayla çıkardım. Devlet hastanesine yanık bölümüne götürdüm. Ayağında ikinci derecede yanık olduğunu evde bakılabileceğini söyledi. Ben çocuğu imzayla çıkarmama rağmen hala hastanede yatışlı görünüyordu. Aradım hemen çıkış yapmaları gerektiğini söyledim. Yaptılar çıkışı." ifadelerini kullandı.
"UMARIM CEZAEVİNDEN ÖLENE KADAR ÇIKAMAZ" - Öte yandan, geçtiğimiz günlerde çete tarafından mağdur edilen annelerin sosyal medyadan anlattıkları olayın iğrenç yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Mağdurlar arasında yer alan Sümeyra isimli bir kadın, çocuğunu 2018 yılında Esenyurt'ta bulunan Reyap Hastanesi'nde dünyaya getirdiğini belirterek, "ciğerine su kaçmış" denilerek çete lideri Doktor Fatih Sarı tarafından bebeğinin 1 hafta yoğun bakıma alındığını söyledi.
Mağdur kadın, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "Benim oğlum 2018 Ekim sonunda Esenyurt Reyap Hastanesi'nde doğdu. Ciğerine su kaçmış denerek bu doktor Fırat Sarı tarafından yoğun bakıma alındı ve 1 hafta yoğun bakımda kaldı. Doktora kalsa 3 4 gün daha kalması gerekiyordu ama biz imza verip çocuğu çıkarttık. O zaman da durumdan şüphelenmiştik çünkü bize 2-3 gün deyip 7 günde çocuğu taburcu etmemişlerdi. Çocuğum yoğun bakımda biberona alıştı beni reddetti. Aramızda bağ kurmamız çok zorlaştı. Hakkımı helal etmiyorum. Umarım cezaevinden ölene kadar çıkamaz."
"BANA 'ANİ BEYİN ÖLÜMÜ GERÇEKLEŞEBİLİR' DEDİLER" - Şule isimli bir sosyal medya kullanıcısı ise, Reyap Hastanesi'nde 1 ay önce doğum yaptığını belirterek, hastanede başına gelen ilginç olayları anlattı.
Mağdur anne, şu ifadeleri kullandı: "Reyap Hastanesi İstanbul'da 1 ay önce doğum yaptım. Doktorum N.J. Hanım, doğum hatası sebebiyle (sıvı yutmuş) bebeğimi daha göremeden yoğun bakıma almışlar. Yenidoğan yoğun bakımda bebeklerin başında gece doktor yok, sadece hemşire ve görevlilere emanetler. Hemşire ve görevliler birbirinden habersiz, maske ve eldiven takmıyorlar.
Bebek sağlığıyla ilgili biri iyi diyor. Her neyse, ben çocuğumu 8. günün sonunda aldım, 15 gün kalacak dediler. Hemen başka bir doktora götürdüm çünkü bana ani beyin ölümü gerçekleşebilir dediler. Çocuğumu çıkardığım için doktor, çocukta hiçbir sorun olmadığını söyledi. Kanında mikrop da yokmuş, neden benim çocuğuma antibiyotik kullanıldı?
Beni neden çocuğumdan 8 gün ayrı bıraktınız? Enfeksiyon, sarılık, solunum sıkıntısı dediniz… Doktor tatile çıktı, yalandan her gün kontrol ediyormuş gibi yapıyor. Dediniz ki bunların hepsini devletten para almak için yapıp çocuğumu kullandınız ve bana uygulanan tedavi dokümanlarının çoğunu hala vermediniz. Sizin yaptığınız her şey planlı, yazıklar olsun! İlk doğumumu da orada yaptım ama artık sizin gözünüzü para hırsı bürümüş.
"ÇOCUĞUMU 5 AYRI DOKTORA GÖTÜRDÜM" - Bakın ben çocuğumu aldığım gecenin sabahına kadar tek bir dakika uyumadım, solunum sıkıntısı olduğunu söyledikleri için olur da nefesi kesilir diye! Sizi yönlendirmek istemem ben 5 ayrı doktora götürdüm hepsi de çocuğun hiçbir sorunu yok boşuna tutmuşlar dedi. Çoğu doktor Reyap Hastanesi deyince gülümsüyor, garipsemiyor. Yerinizde olsam o para gözlere çocuğumu yem etmem."
"1 HAFTA BEBEĞİMDEN AYRI KALDIM UYKU UYUMADIM" - Bir başka mağdur ise, hastanede benzer senaryolarla insanların mağdur edildiğine dikkat çekerek, "Hep aynı hikaye zaten, ya su yutmuştur ya da solunum sıkıntısı var gerçekten yazık ya. İnsanlar bebekleri hasta diye gözyaşı döküyor. 10 gün o kapıda yaşamış biri olarak söylüyorum. Ben de bebeğimi görünce baktım gayet sağlıklı kendim tüm sorumluluğu alıp imza atıp çıkardım ki bebeğim de hiçbir şey yoktu. Hakkımı helal etmiyorum. Ben 1 hafta bebeğimden ayrı uyku uyumadım." ifadelerini kullandı.
"YERLERDE KAN, BEBEĞİMİN DİZLERİNDE MOSMOR BİR İZ VARDI" - Yenidoğan çetesi tarafından mağdur edilen Dilay isimli kullanıcı ise gayet sağlıklı doğmasına rağmen çocuğunun başka bir odaya alındığını belirterek, "Odaya gittiğimde yerlerde kan, bebeğimin dizinde mosmor bir iz vardı." dedi.
Mağdur anne şu ifadeleri kullandı: "Şu an gündem olan yenidoğan bebek çetesi ile ilgili Muğla Menteşe'de özel bir hastanede yaşadım. Çocuğum gayet sağlıklı doğdu ama hemşireler gün içerisinde odaya gelip benden alıp başka odaya götürdüler, getirdiler.
Sürekli bu sabahtan gece 12'ye kadar devam etti. Sonrasında götürdükleri odaya gittiğimde yerlerde kan, bebeğimin dizinde mosmor bir iz vardı. Bir tane hemşire de bir günlük bebeğe ağlamasın diye Youtube.com'dan çizgi film açmış, onu dinletiyordu. Ben kanları görünce şoka girdim, kahroldum, sonrasında iyice gerildim.
"BELKİ DE BENİM BEBEĞİM DE BUGÜN OLMAYACAKTI" - Sonrasında Dr. Hanım'ı görmek imkansızdı, bir 5 dakika mesai bitimi kontrol etti, gitti. Gece 11 gibi solunum sıkıntısı var, enfeksiyon var diye bebeğimi yoğun bakıma almak istediler ki Yücelen'de bebek yoğun bakımı bölümü yok. Ben çıldırdım. Allah'ın verdiği hissiyatla mı bilmiyorum. İlk anne oluşumdu, hastaneyi birbirine katıp gece 12'de sevkini kestirdim Sıtkı Koçman'a. Belki benim bebeğim de bugün olmayacaktı. 4 yıldır yaşadığım bu travmayı unutmadım, her gün beddua ediyorum. Yücelen Hastanesi'nin geçmiş yıllarının araştırılmasını talep ediyorum. CİMER'e de şikayet edeceğim."