Domuzu kasaba sokan CHP

Başını CHP ve avaneleri ile sözde ‘Milli Görüş’ün temsilcisi konumundaki Saadet Partisi’nin basın bülteni Milli Gazete’nin dolaşıma soktuğu “Domuz AK Parti döneminde kasaplık oldu” yalanı çürütüldü. Muhalefet, AB mevzuatı çerçevesinde 7 Temmuz 2006 yılında değiştirilen Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği üzerinden AK Parti iktidarını hedef alırken, domuz etini mevzuata 28 Şubat döneminde iktidarda olan CHP’nin uzantısı DSP’nin soktuğu belgelendi. 10 Şubat 2000 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan ve üzerinde dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Başbakan Bülent Ecevit’in imzasını taşıyan ‘Türk Gıda Kodeksi Taze Et Hazırlanmış Et ve Hazırlanmış Et Karışımları Tebliği ile ‘domuz’ etinin kasaplık et statüsüne alındığı belirlendi.

Açık açık yazıyor

Et ürünlerinin temiz olarak üretilmesini amaçlayan ve domuzu ilk defa gıda kodeksine sokan tebliğin 4. Maddesinde; “Et; sığır, manda, koyun, keçi gibi büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar; tavuk, hindi, kaz, ördek, Beç Tavuğu gibi evcil kanatlı hayvanlar ile tavşan ve domuzdan elde edilen, insan tüketimine uygun olan tüm parçaları” ifadelerinin yer aldığı öğrenildi. Ecevit iktidarının hazırladığı tebliğin 5. Maddesinde ise kıymanın tarifi ile ilgili, “Kıyma üretiminde sadece sığır, koyun, keçi veya domuzdan elde edilen karkas eti ile evcil kanatlı hayvanların ve tavşanın taze eti kullanılmalıdır” ifadelerine yer verildiği görüldü.

Yemekle iftihar etti

AK Parti’ye yönelik karalama kampanyası belgeler ile çürütülürken, kirli iftirayı gazetemize değerlendiren tarihçi-yazar Hasret Yıldırım, şunları dile getirdi: “Tarihin kara sayfaları, Müslümanlara kahpelik yapan Köfteci Joseph’tan ziyade tek parti rejiminin lapçılık perdesi altında bir milleti nasıl aslından kopardığını yazıyor. Daha düne kadar ‘7 dakika önce bu tabakta 1/4 domuz vardı’ diyen zihniyet; bizim tel’in ettiğimiz, dünya-ahiret bir araya gelemeyeceğimiz mevzuda ‘ahlâk zabıtası’ kesiliyor. Hâlbuki ‘domuzluğun bu kadarı da olmaz’, ‘domuz yemeyi de yedirmeyi de en iyi CHP’liler bilir’ dedirten tarihi hakikatler ve vesikalar, maziden atiye bir köprü oluyor. New Britain Herald Gazetesi’nin 1927 Eylül’ünde neşrettiği ‘Domuz eti Türkleri cezbeder’ serlevhalı yazıda şöyle denilir:

Cumhuriyetle girdi

‘Müslüman dünyasının ‘kirli’ hayvanları olan domuzlar, yıllar geçmeden Muhammedîlerin yemek tarifesine terfi ettirilebilir. Yüzyıllardır süren diğer dini gelenekler, Mustafa Kemal Paşa tarafından yok edildi. Ve Türkiye’de domuz etinin dışlanması, son derece liberal olan Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in etkisiyle ortadan kaldırılırsa Türkiye’de çok az kişi şaşırırdı. Cumhurbaşkanı’nın Ankara yakınlarında büyük model çiftliğinde domuz yetiştirme deneyi konuşulsa da o konuyla ilgili fikirleri hiçbir zaman kamuoyuna açıklanmadı. Bununla beraber domuzların Türkiye için kârlı ve ihtiyaç duyulan bir gıda kaynağı olacağı önerisi, genellikle ‘Gazi’yi veya fatihi düşünenler tarafından tartışılır. Müslümanların fes, harem, din ve devletin birliği gibi görüşleri bir kenara atmaya hazır olduğunu düşündüğünde bu fikri onaylama olasılığı oldukça yüksektir. Yine Anadolu’da vahşi koşan çok sayıda domuz var. Ama şimdiye kadar iyi bir Müslüman, birini öldürerek elini kirletmezdi bile. Zarif jambonlu sandviçler, burada ne yediklerini bilmeyen ya da bilmiyormuş gibi davranan Müslümanlar tarafından sık sık kamusal faaliyetlerde yenir’ cümleleriyle zerk edilen ‘domuzluk’ icraata koyulmuştur.

CHP’li 'şeflerin çiftliği

Ebedî Şefin açtığı yolda Millî Şef mevzuu sahiplenmiş, kısa zamanda domuz haraları kurulmuştur. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından 2012 senesinde neşredilen ‘Fotoğraflarla Karacabey Harası’nın Geçmişi / History of Karacabey Stud Farm WithPhotos’ isimli resmî yayında şu ifadelere yer verilmiştir: ‘1941 ve hesap yılına ait idare Meclisi raporunun hayvancılık bölümünde Türkgeldi Devlet Ziraat İşletmesi’nde domuz üzerine yapılan denemelerden alınan iyi sonuçlardan bahsedilmiştir. Ayrıca anılan yılda 239 baş domuz satışı yapıldığı belirtilmiştir. Kurum kayıtlarımıza göre Karacabey Harası Sığırcılık Şubesi’ne bağlı olarak 1944 yılında domuzculuk kolunun açıldığı ifade edilmektedir. Köfteci Joseph da bu davayı kahpelikle günümüze taşıyanlardan biri olmuştur. CHP’liler gibi ‘atalarının izinde’ bir faaliyet icra etmiştir. “