AK Parti’den flaş hazırlık!
AK Parti iktidarının, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin işaret fişeği ile başlayan Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerini sınırlandırma girişimi hızlandı. İddialara göre, AYM’nin yetkilerini sınırlandırma, yerinde denetimlik yapmasını önleme ve bireysel başvuruları daraltma amacı taşıyan taslak hazırlanıyor. Edinilen bilgiye göre, Bahçeli’nin başlattığı, Beştepe’deki danışmanların destek verdiği AYM’nin yetki tartışması, devam edecek. AK Parti’de konunun, yasa ve Anayasa’da yapılacak değişiklikleri içeren iki boyutu olduğu değerlendiriliyor. Düzenlemelerin ana başlıkları şöyle:
*AK Parti, AYM’nin bireysel başvuruya ilişkin hükümleri içeren yasa maddelerine sınırlama getirmeyi planlıyor. Bireysel başvuru kararlarında AYM’nin temyiz mahkemesi olamayacağına ilişkin yeni hükümler hazırlanması, çerçevenin daraltılması tartışılıyor. *AYM’nin yerindelik denetimi yapmasının önüne geçilmesi planlanıyor. AYM’nin sadece hak ihlali kararı verebileceği ve buna bağlı olarak sonucun AİHM’de olduğu gibi tazminatla sınırlı kalması gerektiği üzerinde duruluyor. AYM’nin Yargıtay kararlarını ortadan kaldıran, mahkemelere talimat veren bir karar çıkartamayacağına ilişkin düzenlemeler yapılması planlanıyor.
*Ayrıca, AYM’nin kendi çalışma usullerini kendi çıkardığı bir yönetmelikle belirlediği belirtilerek, bunun değiştirilmesi gerektiği iddia ediliyor. AYM’nin çalışma usullerinin yönetmelik değil kanun ile belirlenmesi düşünülüyor. Parti kurmayları, 2012 yılından itibaren getirilen bireysel başvuru hakkının, 6216 sayılı Anayasaya Mahkemesi Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanunun 50’nci maddesinin bazı hükümleri yürürlükte olduğu müddetçe benzer sorunlar oluşturmaya devam edeceğini belirtiyorlar.
Değişikliğe destek veren AK Partililer, “ ‘Hak ihlali mahkeme kararından kaynaklanmışsa dosya yeniden yargılama yapılmak üzere mahkeme gönderilir’ hükmü olduğu müddetçe, Yargıtay ve Danıştay’ın temyiz incelemesi üzerine verdiği kesin kararları, AYM’nin adeta bir süper temyiz mahkemesi gibi incelemesi sonucunu doğuruyor. Bir düzenleme yapılmazsa tartışma ve huzursuzluk devam edecek. Dolayısıyla bu maddenin yeniden düzenlenmesi gerekir.
Ayrıca, yasama organı, kendisinin ve diğer organların da sınırlarını çizen erkler ayrılığında en üst organdır. Yasamanın verdiği bir kararın AYM’nin müzakereye katılan üyelerinin eşitliği halinde başkanın oyu ile iptali gibi demokratik temsili ipotek altına alan bir karar alma usulü kabul edilemez” görüşünü savunuyor.