Bugüne kadar verdiği namus sözlerini tutmayan ve partide tek adam zulmü estiren CHP’nin devrik lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu göndererek Genel Başkanlık koltuğuna oturan Özgür Özel’in ilk icraatı namus sözünü yutmak oldu.

Geçtiğimiz hafta sonu delege pazarlıkları ve kirli para iddiaları gölgesinde gerçekleşen CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nda lider değişimi yaşanırken, zihniyet değişimi lafta kaldı. Bugüne kadar verdiği namus sözlerini tutmayan ve partide tek adam zulmü estiren CHP’nin devrik lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu yenerek Genel Başkan seçilen Özgür Özel’in ilk icraatı namus sözünü yutmak oldu. Geçmişte, “CHP’den her çiftçiye bedava traktör” şeklindeki yalan vaatlerle seçmeni kandırmaya çalışan Özel, şimdi de CHP kurultayında verdiği “ön seçim” vaadinin üzerine yatarak parti teşkilatını aldattı.

“Yüzyılın değişimi” diyerek genel başkan seçilen ve 25-26 Kasım tarihlerinde yapılması planlanan tüzük kurultayı için “Ön seçimin teminatı bir genel başkan olacağım. Bundan sonra karar, güç, yetki örgütündür” diyerek ekranlar önünde namus ve şeref sözü veren Özel, yerel seçimleri bahane ederek tükürdüğünü yaladı. “Ön seçim yaparsak adayı belirledikten sonra 54 gün kalıyor” diyerek zaman darlığı mazeretine sığınan Özel, ön seçim yerine “sonucuna uyulacak temayül” yapacaklarını ilan ederek bir haftada kıvırdı. Büyük vaatlerle genel başkan olan ve göreve başlar başlamaz fikir değiştirerek tüm yetkiyi elinde toplayan CHP liderinin tarihi çarkı, “Özel de namus sözü verip tutmayan CHP’liler kervanına katıldı” yorumlarına sebep oldu.

Özel’in çarkını Akit’e değerlendiren CHP Üyesi Tolgahan Erdoğan, şunları dile getirdi: “Bir hafta bile geçmeden komik bir açıklama yaparak, geri adım attı. Bu şu demektir. Ön seçim, biliyorsunuz mahkeme iradesinde yapılan süreçtir. Burada çıkan ismin adaylaşması noktasında Parti Meclisi bu kararı geçirir ama temayülde genel merkez değişiklikler yapabilir. Genel merkezde bir vesayet savaşı başlamıştır. İmamoğlu ekipleri açıklanan MYK ve parti yönetimiyle Özel’in etrafını kuşatmış durumdadır. Ön seçim istemeyenlerin aslında İmamoğlu tarafının olduğu çok açıkça ortağıdır. Çünkü bugün Kılıçdaroğlu’na destek olan birçok belediye başkanı var. Bu isimlerin seçilme ihtimaline karşı İmamoğlu bir hamle yaparak ön seçim istemiyor ve 39 ilçe belediye başkan adayını kendi belirlemek istiyor. Gelen tepkilerden seçmen dâhil ön seçim konusunda çok ısrarcı. Bu olmazsa aynı İyi Parti’deki iddialar gibi para, ahbap çavuş ilişkileriyle belirlenecek belediye başkan adaylarıyla da bir başarı gelmeyeceğine kanaat getiriyoruz. Önümüzde 5 aylık zorlu bir süreç var. Örgüt bu noktada değişim isteyen istemeyen herkesin tek birleşiği konu ön seçim ve tüzük değişikliğinin bir an önce yapılması ve Özel’in namus ve şeref sözünü yerine getirmesidir.”

Araştırmacı Yazar Mehmet Fırat da, şunları söyledi: “CHP’deki genel başkanlık seçiminin sadece yılanın kabuk değiştirmesi gibi bir durum olduğunu ifade etmiş ve matruşka bebekler gibi olduğunu ifade etmiştik. Bay Kemal genel müdürlüğünde yaşanan ne kadar başarısızlık ve pazarlık varsa hepsinde Özgür Özel başrol oyuncusuydu. Bu durumda hangi değişikliği yapacak? Kurultay günü belediye başkan adaylarıyla alakalı ön seçim yapılacağı vaadinde bulunan Özel, verdiği namus sözüne rağmen bundan bir haftada çark etti. Bu ne demek, ‘ben istediğimi seçeceğim’ demek. Tıpkı ‘tek adam’ gibi davranan Kılıçdaroğlu gibi Özel de namus sözünü çiğneyerek tüm yetkiyi ele geçireceğinin sinyalini veriyor. Böyle giderse CHP’de nasıl bir yüzyılın değişimi yaşanacak gerçekten merak etmekteyiz. Gizli kapaklı pazarlıklar, kirli ilişkiler, çiğnenen namus sözleri ve çarkçı siyaset anlayışı. CHP’ değişen bir şey yok. Çarkı Kemal gitti çark eden Özel geldi.”

Siyaset Bilimci ve Stratejist Galip İlhaner ise, şunları kaydetti: “Özgür Özel bir haftalık performansıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nu aratmıyor. Ekrem İmamoğlu’nun vesayeti altında ‘eş başkan’ sıfatıyla genel müdürlük yapmaya başlayan Özgür Özel çok çabuk çark etti. Bir hafta geçmeden verdiği namus sözünü unuttu. Galiba Özel, Süleyman Demirel’i örnek alıyor. Dün dündür bugün bugündür anlayışının temsilcisi olacak, CHP’de değişim yaptığını sanıyor. İmamoğlu üzerinden yeni bir Erdoğan çıkarma projesi uygulanıyor. Özel de Abdullah Gül rolünde. Proje bu. Peki, CHP’den bir Erdoğan çıkar mı? Çıkmaz. Ne Özel, Gül gibi olabilir. Ne İmamoğlu, Erdoğan gibi olabilir. İkisi de birbiri ile mücadele ederek, yeni bir kongre giderler. İkisi de kaybeder. CHP’deki değişimin sonu hüsranla bitecek.”