İYİ Parti'den CHP'ye bir ayar daha!
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Çelik'in sahibi olduğu Yeniçağ'dan CHP'ye bir ayar daha geldi. Yeniçağ yazarı Arslan Tekin, CHP çevrelerinin, komünist militanlar Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'a ağıt yakmasına isyan ederek ittifak ortaklarını adeta topa tuttu. Tekin, Millet İttifakı'nın çatırdadığını gözler önüne seren yazısında şunları kaydetti:
"Dün "CHP ne zaman klişeden arınacak?" başlığı altında "Komünist militanlar Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan 50 yıl önce, 6 Mayıs'ta, hıdırellez günü asıldılar. Ağıt düzen düzene. (...) / Halk TV, sabaha kadar ah Deniz vah Deniz program yaptı. Sponsoru da İstanbul Kadıköy'ün CHP'li belediyesi. Akıl alacak gibi değil. Mustafa Kemal'i bile böyle anmıyorlar." demiştim.
CHP'nin kuruluş felsefesiyle hiçbir bağı olmayan "militanlar", bazı CHP'lilerin idolü maalesef.
Burada Mustafa Kemal'in "Bolşevizm"e, "komünizm"e dair sözlerini kaç defa yazdım. Bu akımlarla hiçbir bağı yoktur. Olamaz da.
Birçok mektup geldi. İki mektubu vereceğim. İzinlerini almadığım için isimlerinin baş harflerini vereceğim.
Mektuplar birer vesika. Birinci mektup:
"... Bir haftadır özellikle HalkTV'de ve Tele1'de Deniz Gezmiş ve arkadaşları başta olmak üzere eski komünistleri övme bombardımanına tutulduk. Başta Serhan Asker ve Merdan Yanardağ bu komünist militanların suçlarını örterek temize çıkarmaya çalışıyor. (...).
Ben 1971-72 yıllarında ODTÜ'de yüksek lisans yapıyordum. Erdal İnönü Rektör Vekilimizdi. Deniz Gezmiş İstanbul Hukuk Talebesiydi. Geldi ODTÜ 2. yurt 205 numaralı (12 kişilik) odayı işgal etti. Çünkü artık silahlı devrimin zamanı geldiğine inanıyorlardı. Uzun boylu Deniz Gezmiş'i fitili ateşlemek için seçtiler. ODTÜ de artık demokratik ortam kalmamıştı. Üç dört arkadaş Rektör Erdal İnönü'ye durumu anlatmak için gittik. Bizi dinledikten sonra 'Çocuklar ben ne yapabilirim' dedi. Biz ODTÜ Ülkü Ocakları Derneği olarak ODTÜ Sosyal Demokrasi Derneği ile genelde birlikte hareket ederdik Marksistlere karşı. Gerçek CHP'liler bunların Atatürk'le bir ilgileri olmadığını bilirler.
Her akşam ODTÜ yurtlar meydanında bu grup toplanır, ateş yakarlar ve kızıl bayrak açarlar, enternasyonal marşı okurlardı. Ben hiç Türk bayrağı açıldığını, İstiklâl Marşı söylendiğini görmedim, duymadım.
Bunlar Mustafa Kemal Atatürk'ü hiçbir zaman sevmemişlerdi. Atatürk'e 'Burjuva Kemal' diyorlardı. Çünkü o Bolşevik değildi ve Türk Milliyetçisi idi. (...)
Mihri Belli'nin Millî Demokratik Devrim Stratejisi doğrultusunda genç subaylar ve militan öğrenci ve işçilerle artık mücadele döneminin geldiğine inanarak harekete geçtiler. Allah milletimizin yüzüne güldü. Sonları hüsran oldu. Türkiye'yi on altıncı Sovyet Cumhuriyeti yapma hayaline ulaşamadılar (...)
Millet bunlara prim vermez. CHP kanatlarına saklanarak ve medyadaki temsilcileriyle dirilmeye çalışıyorlar. Biz de ibretle izliyoruz. (...) / Dr. S. Y. K. / ODTÜ Ülkü Ocağı Derneği Kurucularından"
İkinci mektup:
"... Yazınız çok güzel bir konuya değinmektedir. Devletin yani Türkiye Cumhuriyetinin astığı bir kişiyi yüceltmek. Bu kişiler; Mustafa Sabri, Seyit Rıza, Şeyh Sait, İskilipli Atıf, PKK'lı teröristler vb. gibiler de eklenince geriye Türkiye Cumhuriyetinin varlığının sorgulanması kalıyor. Aslında konunun özü Türk Devletinin kendisi yani 'Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk denir' konusu. Türk'ün devletinin sahiplerini çoğaltmak. Yasal olarak asılmış kişiler, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından aklanmadıkça alenen anılmasının yasak olması gerekmiyor mu? Bu kişiler, suç işlemişler ve gereği yapılmış, suçu ve suçluyu övmek sonucunda eşkıya dünyaya hükümran olmaz denilmekle birlikte Tunceli dağlarında gencecik Türk çocukları, Türk askerine karşı DHKP-C vb. isimlerle silah kullanmakta. CHP kendisine yol bulmak için önce içindeki bu militarist Türk düşmanlarından arınmalıdır. / E. A." "