Hesap uzmanı için hesap zamanı!
Her fırsatta “Milletvekili dokunulmazlıkları kaldırılsın” diyerek şov yapan, “Dokunulmazlıkları kaldırmayan namerttir. Hodri meydan” sözleriyle iktidara meydan okuyan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve avanesinde “yargılanma” paniği yaşanıyor. Seçim sürecinde ‘helalleşme’ nutukları attığı halde Cumhurbaşkanına hakaret eden, kamu kurumlarına baskın düzenleyen, ‘Sarayın oligarkları’ diye adlandırdığı Türk işadamlarını “Gözünüzün yaşına bakan namerttir” sözleriyle tehditler savuran, vatansever bürokratlardan, yerli ve milli medyadan hesap soracaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu ve güdümlü medyası, yargıdan kaçmak için kırk takla atıyor.
Ne Meclis ne Külliye28 Mayıs cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerini kaybeden, milletvekili seçilemediği için dokunulmazlığı sona eren Kılıçdaroğlu’na yargı yolu açılırken, hakaret, tehdit, iftira, suç ve suçluyu övmek, kamu görevlilerine görevinden dolayı hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, terör örgütü propagandası gibi çeşitli suçlardan hakkında hazırlanan 28 adet fezleke ayağına dolandı. Söz konusu fezlekelerin başsavcılıklarca iddianameye dönüştürülebileceğini hatırlatan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın açıklaması sonrası paçaları tutuşan zillet medyası, “Demokles’in kılıcı sallanıyor” manşetleriyle mağduriyet algısı oluştururken, Akit’e konuşan hukukçular, “dokunulmazlık sebebiyle durdurulan davalar kaldığı yerden devam eder” diyerek, muhalefetin yasal prosedür üzerinden algı yaptığını ifade etti.
Yargı görevini yapacaktır23. Dönem AK Parti Konya Milletvekili Avukat Hüsnü Tuna, şu değerlendirmede bulundu: “Bu sadece Kılıçdaroğlu’na özel bir durum değil, bütün siyasilerle ilgili bir olay. Bir fezleke hazırlanırsa önce TBMM’nin ilgili komisyonlarında dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili bir karar verilmesi lazım. Ondan sonra yargılama süreci başlıyor. Şimdi bu çerçevede, Kılıçdaroğlu netice itibariyle milletvekili değil, dokunulmazlığı da yok. O nedenle Cumhuriyet savcılıklarının o fezlekelerle ilgili gerekli çalışmayı yapması gerekir. Tabii burada CHP’nin ve onun destekçilerinin ikiyüzlülüğü ortaya çıkıyor. Kendileri dışındaki insanlar hakkında yargıyı hoyratça kullanabilen, yargı üzerinden tehditler, imalar, algılar oluşturanlar, kendileri ile ilgili bir konu gündeme geldiği zaman mağdur rolüne bürünüyor. Bu tipik bir FETÖ taktiğidir. Dolayısıyla garipsenecek bir tarafı yok. Seçimi kaybettiler, bundan sonra koltuklarını muhafaza etmenin telaşı içericisinde olacaklardır. Şimdi tabii yargı bir kısım olaylardan haberdar oldukça harekete geçer, yoksa kendiliğinden araştırarak iş yapmaz. Muhtemelen yargının unsurları bu konuyu Meclis’e soracak. Oradan gelecek cevaplara gerekli soruşturmayı yapacak. Onun için yargı görevi yapar o konuda şüphe olmasın.”
Savcılıklar göreveHukuk Adalet Kardeşlik Derneği (HAKDER) Genel Başkan Av. Bülent Demir ise, şunları ifade etti: “Meclis’te yapılan yemin töreniyle birlikte dokunulmazlıkların kaldırılması da gündeme gelecek ve işlemler başlayacak. Haklarında fezleke bulunan birçok milletvekili bu dönemde seçilemedi. Bunların dokunulmazlığı düşecek. Kılıçdaroğlu da bu isimlerden birisi. Hakkında bildiğim kadarıyla 28 fezleke var. Bunun birçoğu da Cumhurbaşkanımıza hakaret, işte, iftira, tehdit, adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek ve kamu görevlilerine hakaret gibi ve birçok suçu içeriyor. Fezlekelerle ilgili işlem yapılması gerekiyor. Başsavcılıklar fezlekeleri iddianamelere dönüştürerek, kamu davası açmalıdır. Daha önce açılmış ancak dokunulmazlık nedeniyle durdurulan davalar, kaldığı yerden devam etmelidir. Buradan başsavcılıklara, Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan fezlekeleri iddianameye dönüştürmeye ilişkin çağrıda bulunmak istiyorum.”