Türkiye aleyhine ajanlık faaliyeti yürüten STK’ların finansörü olduğu öne sürülen “Kızıl Soros” lakaplı işadamı Osman Kavala ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi kararını 11 Temmuz tarihinde açıklayacağını duyurdu. AİHM önünde bekleyen 80 bin başvuru olmasına rağmen Kavala dosyasını öne çekmesi dikkat çekti. Kavala dosyasına bakacak olan AİHM Büyük Daire önünde ise acil 22 dosya bulunmasına rağmen Kavala dosyasını 3 ay gibi kısa sürede gündeme alması “tarafsızlığını” tartışılır hale getirdi.

Büyük Daire’nin kararını Müslümanlar için kutsal bir gün olan Kurban Bayramının 3. günü açıklayacak olması da dikkat çekti. Daire, 60 yılı aşkın tarihinde Hıristiyan dini bayramlarında ve diğer önemli günlerinde bir karar açıklamamasına rağmen Kavala kararını Kurban Bayramında açıklayacak olması ikiyüzlülüğünü gösteriyor. AİHM gündeminde bulunan dosyalar 8-10 yıldır beklerken, AİHM Büyük Daire önünde bekleyen dosyalar da 2 yılda karara bağlanırken, Kavala ile ilgili kararını 3 ay gibi kısa sürede verilmesinin nedeni merak konusu oldu. AİHM’in 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün yıldönümüne 4 gün kala kararını açıklanmasının ise maksatlı olduğu değerlendiriliyor.

Akit’te konuşan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanvekili, Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, AİHM’in Türkiye karşıtı kararlar vermeye devam ettiğini belirterek, “Türkiye bir hukuk devleti. Gelen kararı inceler ve ona göre değerlendirir. AİHM’nin kararlarının Türkiye’de otomatik uygulanacağına dair bir kural yok. AİHM üyeleri kendi fıtratlarına, kutsalına, değerlerine göre hareket ediyor” dedi.

AİHM’in kendisiyle çeliştiğini vurgulayan Avukat Mikail Yılmaz da, şunları dile getirdi: “Birilerinin dosyasını öne çekmek demek bir diğerlerinin dosyasının uzaması demektir ve makul sürede yargılanma hakkının ihlali demektir. Atalarımız, ‘Balık baştan kokar’ der. AİHS’nin uygulayıcısı olan AİHM başta hukuksuzluğu kendi yapmaktadır. Bunlar bize Batı’nın ikiyüzlülüğünü, çifte standardını tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermektedir. Ancak tek bir farkla: Artık kendi içlerinde de çelişiyorlar!”

AİHM’in bugüne kadar Türkiye aleyhinde verdiği tüm kararların hukuk garabeti olarak tarihe geçtiğini ifade eden Avukat Fetih Ahmet Alparslan da, şöyle konuştu: “AİHM’in 11 Temmuz’da açıklayacağı Osman Kavala kararı da aynı yönde olacaktır. Ne yazık ki, bir çatı yargı kurumu olan AİHM’den hukuka uygun karar beklenemiyor. Bu da Batı’nın ikiyüzlülüğünün hukuk alanında da devam ettiğini gösteriyor. Avrupa her alanda olduğu gibi siyasi, tarihi, dini önyargılarla hareket edip kendi inanılırlığını, güvenilirliğini zedeliyor. Bir Türk hukukçusu olarak şimdiden söyleyebilirim ki; AİHM’in Kavala hakkında vereceği karar, Türkiye açısından yine ‘yok hükmünde’ olacaktır.”